Tutuklu kanser hastası Eren Odabaşı ölümle burun buruna

İnsan Hakları 19.03.2024 - 02:36, Güncelleme: 19.03.2024 - 09:46
 

Tutuklu kanser hastası Eren Odabaşı ölümle burun buruna

Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan ağır hastalardan Eren Odabaşı hayati tehlikeyle karşı karşıya.
Fotoğraf: MA Asopress - Kanser hastası Eren Odabaşı 9 Subat 2024'te kararda herhangi bir gerekçe sunulmadan tutuklanarak Marmara Kapalı Hapishanesine konuldu.  Sonrasında da Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesine sürgün edildi. Eren Odabaşı’na 2018 yılında İstanbul Üniversitesi Çapa Tip Fakültesinde Desmoid Tümor teşhisi konuldu. Teşhis sonrasında ameliyat edildi ama ameliyattan sonraki rutin kontroller esnasında kitlenin nüksettiği anlaşıldı. Bu teşhisten sonra da Onkoloji Bölümünde tedavisine devam edildi. Nexavar adlı ilaç kullanmaya başlandı ancak bu ilaç kalbine etki ederek QT uzamasına bağlı olarak nabzını 26'lara kadar düşürdü. Bu ilaç kesildikten sonra farklı iki ilaç kullanılmaya başlandı. Bu iki ilacın kullanması rağmen kitle büyümeye devam edince Onkoloji ve Kardiyoloji yakın takibinde olmak üzere kesilen Nexavar adlı ilacın kullanımına tekrar karar verildi. Ancak Odabaşı tutuklanınca ilaca başlayamadı ve kontrollere de gidemedi. Marmara Kapalı Hapishanesine ilk geldiği zaman, Çapa Tıp Fakültesi tarafından verilen durum bildirir raporunda "Kontrol süresinin geldiği, görüntüleme zamanını geldiği ve özellikle yakın takipli olması gerektiği'' belirtilmesine rağmen tedavisinin yapıldığı hastaneye erişimini engelleyen Ankara’daki Sincan Yüksek Güvenlikli Hapishane ’sine getirildi.     6 yıldır tedavi gördüğü hastanenin İstanbul’da olmasına ve ilgili hastanenin raporunda "geçmişte yapılan tedavi ve takiplerinde tüm seçenekleri etkilyeceği için genel prensip hastanın tedavi ve takiplerinin tek merkezde yapılması" gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen Ankara'ya getirilen Odabaşı Yüksek Güvenlikli Hapishanede tutulmasından dolayı günde 1,5 saat havalandırmaya çıkabiliyor. Hareket alanın kısıtlı olmasından dolayı da kanserli kitlenin bulunduğu bacağında ağrılar oluşmaya başladı.     Tedavisinin ve yakın takibinin devam edebilmesi için İstanbul’a sevkini istemesine rağmen bu talebi henüz gerçekleşmedi. DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk GERGERLİOĞLU Eren Odabaşı’nın durumuyla ilgili olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından cevaplanması talebiyle TBMM Başkanlığına bir soru önergesi sundu. Gergerlioğlu önergesinde, “Tarafıma iletilen mesajda; ‘‘Eren Odabaş (T.C. Kimlik No:53518725286) Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalmaktadır. Eren kanser hastası nüks agresif desmoid fibromatozis, kalpte qt uzaması, nabız düşüklüğü atakları, aort kökünde genişleme var. Eren Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Gazi Şehitleri Cemevi Yöneticisi ve tutuklama kararında gerekçe bile sunulmadı.” ifadeleri yer almaktadır. Tarafıma iletilen iddialar doğru mudur? Eğer bu iddialar doğruysa Eren Odabaş isimli yurttaşın sağlık durumu nasıldır? Eren Odabaş isimli yurttaşın tedavisi ne şekilde yürütülmektedir?” dedi.     Yakınları Odabaşı’nın durumuyla ilgili olarak şunları söyledi. “Marmara Hapishanesindeki (Eski Silivri 9 No'lu Cezaevi) hem revir doktoru hem de kampüs hastanesindeki dahiliye doktoru da Çapa Tıp Fakültesi’ne sevk edeceğini söylemesine rağmen sevk edilmiyor. Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesine sürgün edildiğinden beri de bir kere doktora gidebildi. Görüşlerimizi engellemek için randevusu olmadığı halde hastane sevki var denip hastanede bekletilip ilgili bölüm doktoruna onkolojiye gösterilmeden geri götürülüyor. Aylardır bir kanser hastası, kalbinde ani durma riski olmasına karşın hastaneye dahi götürülmüyor. Kaldı ki tanısını koyan, tedavisini sürdüren Çapa onkolojiden hayati risk raporu olmasına rağmen hala ne hastaneye sevk ne de tahliye edilmiyor.” Odabaşı, ailesine gönderdiği mektupta sağlık durumuyla ilgili olarak, “Bazen arada kalbim böyle ağzımın içinde atar gibi oluyor,” dedi.     İnsan Hakları kurumları ve ailesi, Adalet Bakanlığı’ndan Odabaşı’nın “sağlık hakkı”nın engellenmesine bir an önce son verilmesini ve tedavi edilmesini olanaklı kılacak olan İstanbul’daki Çapa Tıp Fakültesine sevkinin geciktirilmeden yapılmasını talep etti. Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi yaptığı açıklamada, “Eren Odabaş'ın bir an önce Çapa Tıp Fakültesindeki tedavisinin devam edebilmesi için sevk edilmesi gerekmektedir. Bu süreç içerisinde de gerekli raporların alınarak tahliye edilip, dışarıda sağlıklı koşullarda tedavisi sağlanmalıdır,” dedi.   Haber Merkezi      
Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan ağır hastalardan Eren Odabaşı hayati tehlikeyle karşı karşıya.

Fotoğraf: MA

Asopress - Kanser hastası Eren Odabaşı 9 Subat 2024'te kararda herhangi bir gerekçe sunulmadan tutuklanarak Marmara Kapalı Hapishanesine konuldu.  Sonrasında da Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesine sürgün edildi.

Eren Odabaşı’na 2018 yılında İstanbul Üniversitesi Çapa Tip Fakültesinde Desmoid Tümor teşhisi konuldu. Teşhis sonrasında ameliyat edildi ama ameliyattan sonraki rutin kontroller esnasında kitlenin nüksettiği anlaşıldı. Bu teşhisten sonra da Onkoloji Bölümünde tedavisine devam edildi. Nexavar adlı ilaç kullanmaya başlandı ancak bu ilaç kalbine etki ederek QT uzamasına bağlı olarak nabzını 26'lara kadar düşürdü. Bu ilaç kesildikten sonra farklı iki ilaç kullanılmaya başlandı. Bu iki ilacın kullanması rağmen kitle büyümeye devam edince Onkoloji ve Kardiyoloji yakın takibinde olmak üzere kesilen Nexavar adlı ilacın kullanımına tekrar karar verildi.

Ancak Odabaşı tutuklanınca ilaca başlayamadı ve kontrollere de gidemedi. Marmara Kapalı Hapishanesine ilk geldiği zaman, Çapa Tıp Fakültesi tarafından verilen durum bildirir raporunda "Kontrol süresinin geldiği, görüntüleme zamanını geldiği ve özellikle yakın takipli olması gerektiği'' belirtilmesine rağmen tedavisinin yapıldığı hastaneye erişimini engelleyen Ankara’daki Sincan Yüksek Güvenlikli Hapishane ’sine getirildi.

 

 

6 yıldır tedavi gördüğü hastanenin İstanbul’da olmasına ve ilgili hastanenin raporunda "geçmişte yapılan tedavi ve takiplerinde tüm seçenekleri etkilyeceği için genel prensip hastanın tedavi ve takiplerinin tek merkezde yapılması" gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen Ankara'ya getirilen Odabaşı Yüksek Güvenlikli Hapishanede tutulmasından dolayı günde 1,5 saat havalandırmaya çıkabiliyor. Hareket alanın kısıtlı olmasından dolayı da kanserli kitlenin bulunduğu bacağında ağrılar oluşmaya başladı.

 

 

Tedavisinin ve yakın takibinin devam edebilmesi için İstanbul’a sevkini istemesine rağmen bu talebi henüz gerçekleşmedi.

DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk GERGERLİOĞLU Eren Odabaşı’nın durumuyla ilgili olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından cevaplanması talebiyle TBMM Başkanlığına bir soru önergesi sundu. Gergerlioğlu önergesinde, “Tarafıma iletilen mesajda; ‘‘Eren Odabaş (T.C. Kimlik No:53518725286) Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalmaktadır. Eren kanser hastası nüks agresif desmoid fibromatozis, kalpte qt uzaması, nabız düşüklüğü atakları, aort kökünde genişleme var. Eren Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Gazi Şehitleri Cemevi Yöneticisi ve tutuklama kararında gerekçe bile sunulmadı.” ifadeleri yer almaktadır. Tarafıma iletilen iddialar doğru mudur? Eğer bu iddialar doğruysa Eren Odabaş isimli yurttaşın sağlık durumu nasıldır? Eren Odabaş isimli yurttaşın tedavisi ne şekilde yürütülmektedir?” dedi.

 

 

Yakınları Odabaşı’nın durumuyla ilgili olarak şunları söyledi.

“Marmara Hapishanesindeki (Eski Silivri 9 No'lu Cezaevi) hem revir doktoru hem de kampüs hastanesindeki dahiliye doktoru da Çapa Tıp Fakültesi’ne sevk edeceğini söylemesine rağmen sevk edilmiyor. Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesine sürgün edildiğinden beri de bir kere doktora gidebildi. Görüşlerimizi engellemek için randevusu olmadığı halde hastane sevki var denip hastanede bekletilip ilgili bölüm doktoruna onkolojiye gösterilmeden geri götürülüyor. Aylardır bir kanser hastası, kalbinde ani durma riski olmasına karşın hastaneye dahi götürülmüyor. Kaldı ki tanısını koyan, tedavisini sürdüren Çapa onkolojiden hayati risk raporu olmasına rağmen hala ne hastaneye sevk ne de tahliye edilmiyor.”

Odabaşı, ailesine gönderdiği mektupta sağlık durumuyla ilgili olarak, “Bazen arada kalbim böyle ağzımın içinde atar gibi oluyor,” dedi.

 

 

İnsan Hakları kurumları ve ailesi, Adalet Bakanlığı’ndan Odabaşı’nın “sağlık hakkı”nın engellenmesine bir an önce son verilmesini ve tedavi edilmesini olanaklı kılacak olan İstanbul’daki Çapa Tıp Fakültesine sevkinin geciktirilmeden yapılmasını talep etti.

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi yaptığı açıklamada, “Eren Odabaş'ın bir an önce Çapa Tıp Fakültesindeki tedavisinin devam edebilmesi için sevk edilmesi gerekmektedir. Bu süreç içerisinde de gerekli raporların alınarak tahliye edilip, dışarıda sağlıklı koşullarda tedavisi sağlanmalıdır,” dedi.
 

Haber Merkezi

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve asopress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.