Selim Temo: "Anadolunun Horasanı Tunceli” adlı korsan tabela sempozyumunda da yüz yaşını geçen yalanlarını tekrar edecekler

Kültür-Sanat 05.09.2024 - 00:57, Güncelleme: 05.09.2024 - 00:57
 

Selim Temo: "Anadolunun Horasanı Tunceli” adlı korsan tabela sempozyumunda da yüz yaşını geçen yalanlarını tekrar edecekler

Tunceli Valiliği'nin "Anadolunun Horasanı Tunceli” tabelasına tepki gösteren akademisyen yazar Selim Temo tepki gösterdi. Temo tepkisinden yüz yılı aşan yalanların tekrar ettiğine dikkat çekti.
Fotoğraf: Sosyal Medya  Asopress - Tunceli Valiliği'nin Dersim'in birçok yerine" Anadolunun Horasanı Tunceli” tabelası astı. Tabelanın asılmasına tepki gösteren akademisyen yazar Selim Temo, "“Anadolunun Horasanı Tunceli” lafını dağa taşa yazdırmış. Pertek feribot çıkışında, geceleri ışıklandırılan bu ifade, valilik, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve Munzur Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenecek sempozyumun adı aslında. Bir tür hazırlığın bir tür parçası" açıklamasında bulundu.    Geçtiğimiz ay düzenlenen Munzur Doğa Kültür Festivali kapsamında Dersim'de panellere katılan akademisyen yazar Selim Temo, kentte panel sonrası ve çıkardığı "Horasan Kürtleri" kitabının da etkilerine dikkat çekti. X hesabından yayınladığı yazı ile gelişmeleri anlatan Temo, Dersim yerine "Desîm" kullanımı dikkat çekti. Temo bu kullanımı 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden akademisyen Mehmet Yıldırım'ın makalesini referans alarak kullandığını Asopress'e açıkladı.  Temo yazısında önümüzdeki günlerde yapılacak sempozyuma dikkat çekerek yüz yıllık "yalanların" tekrar edileceğine vurgu yaptı. Temo'nun yazısının tamamı şu şekilde:  "Dêsim valiliği, “Anadolunun Horasanı Tunceli” lafını dağa taşa yazdırmış. Pertek feribot çıkışında, geceleri ışıklandırılan bu ifade, valilik, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve Munzur Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenecek sempozyumun adı aslında. Bir tür hazırlığın bir tür parçası.  Bu hazırlığın 115 yılı bulan bir tarihi var. İttihat ve Terakki tetikçilerinden Baha Said ile başlıyor, Fethullahçılıktan hapiste olan eski polis amiri Ömer Özüyılmaz’a kadar sürüyor.  Hazırlığın son örneklerinden biri ise, Ruy Gonzàles de Clavijo’nun “Med ülkesinin merkezî şehri” (“Embajada a Tamorlán”, 2003) dediği Nişabûr yakınlarındaki Fuşencan kasabasına gidip bir ev kalıntısına “Hacı Bektaş-ı Veli” tabelası dikmek oldu. Belediye korsan tabelayı kaldırdı. Köyün Kürt sakinleri, “Hacı Bektaş’ın adını hiç duymadık, 5-6 yıl önce Türkiye’den bir grup geldi otobüsle, ellerinde bu tabela vardı” diyorlar. En yakın Türk köyü ise 40 km uzakta! (via Hasan Harmancı)  “Anadolunun Horasanı Tunceli” adlı korsan tabela sempozyumunda da yüz yaşını geçen yalanlarını tekrar edecekler. Horasan elbette çok sayıdaki halk ve inançla ilgili bir yer, ama katılımcı zevâtın derdi, benim kitapla! Çünkü 784 sayfalık “Horasan Kürtleri” kitabıyla devlet kurumları ve işbirlikçi akademinin Horasan yalanını tarihsel süreç içinde ele alıp xış ettim! 15 dil ve 3 alfabeden kaynaklar kullandım, alan araştırması yaptım, çok sayıdaki dostun katkısıyla Horasan’daki Kürt toplumunun tarihi, edebiyatı, toplumsal-dini yapısı ve dilini yazdım. Buna göre: 1. Horasan-Kürt ilişkisi, yazılı kaynaklarda MS 6. yüzyıla kadar gidiyor (Sebeos’un 7. yüzyılda yazdığı kitaptaki 6. yüzyıl olayları bahsinde) 2. Moğol ve Türk saldırılarından kaçan İranî ve Türkî topluluklar gibi Kürt topluluklarından da Horasan’dan Kürdistan ve diğer bölgelere kaçış söz konusudur. 3. Kürdistan’dan Horasan’a göçertme ise: A. 1402 Ankara savaşından sonra Timurleng’in “30.000 Dumbelî Kurmanc”ı Horasan’a sürmesi, B. 1500’lerde “Gil” ve “Siyehmensûrî” mevcudiyeti ve göçü ve C. 1593-1598’de I. Şah Abbas’la başlayan göç/ertme. Son göç döneminde çok sayıda Kürt aşireti Sünnî Özbek ve Türkmen saldırılarına karşı bugünkü İran Horasanı ve Türkmenistan sınırına yerleştirildi.  4. Horasan’daki otokton ya da göçertilmiş bu Kürt toplumu içinde Goran, Kirmanc-Zaza, Kurmanc, Lor (Clavijo, 26 Temmuz 1404’te “Elvar/Elbar” yani “Lorlar” diyor), Soran, Zend vd topluluklar olduğu gibi Alevî, Êzdî, Sünnî, Şiî ve Yarsan inançlı aşiretler de bulunmaktadır. Buradaki Kürt aşiretlerinin Kürdistan, Ermenistan, Anadolu, Kafkasya ve hatta Cezayir’e (İbn-i Haldun, “Histoire des Berbères et des dynasties musulmanes de l’Afrique septentrionale”, 1856)  kadarki kolları mevcuttur, ancak en çok Sêwas, Dêsim ve Ezirgan aşiretleriyle örtüşürler.  5. İran Horasanı’nda Özbek ve Türkmenler Sünnîyken yaklaşık iki milyonluk Kürt toplumu, Şiîliğe dönüşen / dönüşmekte olan Alevî inancına sahiptirler ve dilleri Berferat Kurmancîsi ağzına yakındır.  6. İran Horasanı’nda “Çemişgezek/Zaferan” (onun altında “Amarlû”, “Kiywanlû/Kawî”, “Kîkanlû” ve “Milanlû” federasyonları), “Şadlû/Şadî” ve “Qereçorlû” konfederasyonları altında veya “bağımsız”, kitapta hepsini ayrıntılı olarak anlattığım yüzlerce Kürt aşiret, oba ve tiresi mevcuttur.  7. Göçmüş/göçertilmiş ya da otokton olarak Horasan’daki Kürtler içinde Afganistan’da “Kurd-gil/Kurd-galî” devletini (1245-1381) kuranlardan Pakistan’a cumhurbaşkanı olanlara (Muhammed Eyub Xan, 1907-1974, görev yılları: 1958-1969), Kürtçe (Kurmancî) mesnevî yazanlardan (1708 doğumlu Îbnî-Xerîb) Sistan-Belucistan’ı sömürgeleştirip Beluçları “tebaalaştıran” Celalî ve Muradzeyî gibi “Serhadî Kürtler”ine (Jane Fair Bestor, “The Kurds of Iranian Baluchistan: A Regional Elite”, 1979) kadar bir yayılımdan söz ediyoruz.  8. Kitaba şahıslar, coğrafî adlar ve aşiretleri gösteren bir indeks yapayım dedim, ama 11.000 madde tuttu. Belki yeni baskılara alırım." Haber Merkezi
Tunceli Valiliği'nin "Anadolunun Horasanı Tunceli” tabelasına tepki gösteren akademisyen yazar Selim Temo tepki gösterdi. Temo tepkisinden yüz yılı aşan yalanların tekrar ettiğine dikkat çekti.

Fotoğraf: Sosyal Medya 

Asopress -
Tunceli Valiliği'nin Dersim'in birçok yerine" Anadolunun Horasanı Tunceli” tabelası astı. Tabelanın asılmasına tepki gösteren akademisyen yazar Selim Temo, "“Anadolunun Horasanı Tunceli” lafını dağa taşa yazdırmış. Pertek feribot çıkışında, geceleri ışıklandırılan bu ifade, valilik, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve Munzur Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenecek sempozyumun adı aslında. Bir tür hazırlığın bir tür parçası" açıklamasında bulundu. 

 

Geçtiğimiz ay düzenlenen Munzur Doğa Kültür Festivali kapsamında Dersim'de panellere katılan akademisyen yazar Selim Temo, kentte panel sonrası ve çıkardığı " Horasan Kürtleri" kitabının da etkilerine dikkat çekti. X hesabından yayınladığı yazı ile gelişmeleri anlatan Temo, Dersim yerine "Desîm" kullanımı dikkat çekti. Temo bu kullanımı 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden akademisyen Mehmet Yıldırım'ın makalesini referans alarak kullandığını Asopress'e açıkladı. 


Temo yazısında önümüzdeki günlerde yapılacak sempozyuma dikkat çekerek yüz yıllık "yalanların" tekrar edileceğine vurgu yaptı. Temo'nun yazısının tamamı şu şekilde: 


"Dêsim valiliği, “Anadolunun Horasanı Tunceli” lafını dağa taşa yazdırmış. Pertek feribot çıkışında, geceleri ışıklandırılan bu ifade, valilik, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve Munzur Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenecek sempozyumun adı aslında. Bir tür hazırlığın bir tür parçası. 

Bu hazırlığın 115 yılı bulan bir tarihi var. İttihat ve Terakki tetikçilerinden Baha Said ile başlıyor, Fethullahçılıktan hapiste olan eski polis amiri Ömer Özüyılmaz’a kadar sürüyor. 

Hazırlığın son örneklerinden biri ise, Ruy Gonzàles de Clavijo’nun “Med ülkesinin merkezî şehri” (“Embajada a Tamorlán”, 2003) dediği Nişabûr yakınlarındaki Fuşencan kasabasına gidip bir ev kalıntısına “Hacı Bektaş-ı Veli” tabelası dikmek oldu. Belediye korsan tabelayı kaldırdı. Köyün Kürt sakinleri, “Hacı Bektaş’ın adını hiç duymadık, 5-6 yıl önce Türkiye’den bir grup geldi otobüsle, ellerinde bu tabela vardı” diyorlar. En yakın Türk köyü ise 40 km uzakta! (via Hasan Harmancı) 

“Anadolunun Horasanı Tunceli” adlı korsan tabela sempozyumunda da yüz yaşını geçen yalanlarını tekrar edecekler. Horasan elbette çok sayıdaki halk ve inançla ilgili bir yer, ama katılımcı zevâtın derdi, benim kitapla! Çünkü 784 sayfalık “ Horasan Kürtleri” kitabıyla devlet kurumları ve işbirlikçi akademinin Horasan yalanını tarihsel süreç içinde ele alıp xış ettim! 15 dil ve 3 alfabeden kaynaklar kullandım, alan araştırması yaptım, çok sayıdaki dostun katkısıyla Horasan’daki Kürt toplumunun tarihi, edebiyatı, toplumsal-dini yapısı ve dilini yazdım. Buna göre:

1. Horasan-Kürt ilişkisi, yazılı kaynaklarda MS 6. yüzyıla kadar gidiyor (Sebeos’un 7. yüzyılda yazdığı kitaptaki 6. yüzyıl olayları bahsinde)

2. Moğol ve Türk saldırılarından kaçan İranî ve Türkî topluluklar gibi Kürt topluluklarından da Horasan’dan Kürdistan ve diğer bölgelere kaçış söz konusudur.

3. Kürdistan’dan Horasan’a göçertme ise: A. 1402 Ankara savaşından sonra Timurleng’in “30.000 Dumbelî Kurmanc”ı Horasan’a sürmesi, B. 1500’lerde “Gil” ve “Siyehmensûrî” mevcudiyeti ve göçü ve C. 1593-1598’de I. Şah Abbas’la başlayan göç/ertme. Son göç döneminde çok sayıda Kürt aşireti Sünnî Özbek ve Türkmen saldırılarına karşı bugünkü İran Horasanı ve Türkmenistan sınırına yerleştirildi. 

4. Horasan’daki otokton ya da göçertilmiş bu Kürt toplumu içinde Goran, Kirmanc-Zaza, Kurmanc, Lor (Clavijo, 26 Temmuz 1404’te “Elvar/Elbar” yani “Lorlar” diyor), Soran, Zend vd topluluklar olduğu gibi Alevî, Êzdî, Sünnî, Şiî ve Yarsan inançlı aşiretler de bulunmaktadır. Buradaki Kürt aşiretlerinin Kürdistan, Ermenistan, Anadolu, Kafkasya ve hatta Cezayir’e (İbn-i Haldun, “Histoire des Berbères et des dynasties musulmanes de l’Afrique septentrionale”, 1856)  kadarki kolları mevcuttur, ancak en çok Sêwas, Dêsim ve Ezirgan aşiretleriyle örtüşürler. 

5. İran Horasanı’nda Özbek ve Türkmenler Sünnîyken yaklaşık iki milyonluk Kürt toplumu, Şiîliğe dönüşen / dönüşmekte olan Alevî inancına sahiptirler ve dilleri Berferat Kurmancîsi ağzına yakındır. 

6. İran Horasanı’nda “Çemişgezek/Zaferan” (onun altında “Amarlû”, “Kiywanlû/Kawî”, “Kîkanlû” ve “Milanlû” federasyonları), “Şadlû/Şadî” ve “Qereçorlû” konfederasyonları altında veya “bağımsız”, kitapta hepsini ayrıntılı olarak anlattığım yüzlerce Kürt aşiret, oba ve tiresi mevcuttur. 

7. Göçmüş/göçertilmiş ya da otokton olarak Horasan’daki Kürtler içinde Afganistan’da “Kurd-gil/Kurd-galî” devletini (1245-1381) kuranlardan Pakistan’a cumhurbaşkanı olanlara (Muhammed Eyub Xan, 1907-1974, görev yılları: 1958-1969), Kürtçe (Kurmancî) mesnevî yazanlardan (1708 doğumlu Îbnî-Xerîb) Sistan-Belucistan’ı sömürgeleştirip Beluçları “tebaalaştıran” Celalî ve Muradzeyî gibi “Serhadî Kürtler”ine (Jane Fair Bestor, “The Kurds of Iranian Baluchistan: A Regional Elite”, 1979) kadar bir yayılımdan söz ediyoruz. 

8. Kitaba şahıslar, coğrafî adlar ve aşiretleri gösteren bir indeks yapayım dedim, ama 11.000 madde tuttu. Belki yeni baskılara alırım."

Haber Merkezi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve asopress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.