Kürt kentlerindeki tek bağımsız kadın aday Muazzez Baktaş: Suyu halka bedava vereceğiz

Batman’da bağımsız aday olarak seçim yarışında yerini alan Muazzez Baktaş, Kürt illerindeki tek bağımsız kadın aday olarak ilgi topluyor.

Asopress - Metin Yoksu Kürt kentlerinde bugüne kadar Kürtleri temsil eden parti ile iktidar veya "devlet partisi" olarak adlandırılan partiler arasında bir seçim yarışı gerçekleşirdi. Büyük ailelerin olduğu küçük beldelerde veya ilçelerde kimi zaman bağımsız adaylar çıksa da genel durum bu şekilde. Bağımız kadın adaysa bugüne kadar yok denecek kadar azdı. 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde Kürt kentlerindeki tek bağımsız kadın aday Batman'da çıktı. Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız   Muazzez Baktaş, özellikle Erbil ile Ankara arasında sıkı ticaret ilişkileri olan iş insanı olarak biliyor. Batmanlı Baktaş yıllardır kentte yaşıyor ama iş gereği Avrupa, Ankara, Batman ve Erbil trafiğinde mekik dokuyor. Kürt kentlerinde yerel seçimler son 20 yıldır AK Parti ile DEM Partisi ve onun geleneği olan partiler arasında bir yarış olmuştu. 31 Mart 2019 seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi'nin il bazında en yüksek oyunu Batman'da alarak belediyeyi almış fakat bir yıl sonra kayyım atanmıştı. Kentte DEM Parti'nin yeniden kazanacağı konuşulurken ve DEM Parti'nin rakipleri arasında Hüda-Par, AK Parti gibi kitlesi görece daha büyük rakipler varken mütevazi bir seçim çalışması yürüten Muazzez Baktaş iddialı seçim vaatleri ile öne çıkıyor. Seçim sonuçlarının ne olacağından bağımsız olarak Baktaş’ın aday olmakla kentte cesur  bir adım attığı konuşuluyor. Baktaş seçilmesi durumunda büyük projelerinin olduğunu dile getiriyor.   Baktaş kendisini tanıtırken "Burada doğdum ve buralıyım. Kenti iyi tanıyorum. Kenti hem içinde yaşayan biri olarak hem de dışarıdan bakan biri olarak tanıyorum. Farklı ülkelerde yaşadım ama burası ile bağımı hiç bırakmadım. Köyümüz kentte 10 kilometre uzaklıkta. Ve köyde doğanın içinde yaşıyorum. Kenti iyi tanıdığım için kentin içinde olmasını istediğim şeyleri halka ulaştırmak ve projeler geliştirmek için aday oldum" diyor.     Baktaş ile Atatürk Parkı'nın içinde bulunan ve 2016'daki kayyım atamasının ardından önce elektrik kontağından çıkan yangınla küle dönen ardından yıkılan ve yeniden yapılacağı iddia edildiği halde yapılmayan Yılmaz Güney Sineması'nın bulunduğu yerde görüşüyoruz. Bugüne kadar kenti çok kişinin yönettiğini ama herkesin de "ben bilirim edası" ile yönettiğini iddia ederek halkın hizmetten mahrum bırakıldığını söyleyen Baktaş, "Bunlardan biri de benim akrabamdı. Bir kadın olarak yıllardır iş dünyasında mücadele ediyorum. Oradaki deneyimleri şimdi memleketime hizmet olarak sunmak istiyorum. Kadınlar olarak her alanda mücadele ediyoruz. Kavga etmek polemik yapmak için değil bu halka hizmet için aday oldum" dedi.     Kayyımları doğru bulmadığını söyleyen Baktaş, "Kayyımlar bu kente hizmet etmedi. Sadece göz boyadı. Diyarbakır Caddesi'nde ve belli başlı caddelerde ışıklı tabelalar ve lambalar yaptılar. Bu lambaların dışında herhangi bir hizmet gören oldu mu? O ışıklandırmaları yapacaklarına yoksul mahallelere bir yeşil alan yapsalardı. Yoksul mahallelere istihdam alanları yaratsalardı. Bu kentin kanayan bir İluh Deresi var. Yıllardır kimse çözüm bulamadı. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimin şehirlerinden biri olan Zaho'da bir proje yapıldı. Aynı dere orada da var. Onun etrafı güzelleştirildi. Amacımız oradaki projenin benzerini burada yapmak. Mısır piramidi şeklinde bir kültür merkezi projemiz var. Onun adını da Selahattin Eyyübi'nin adını yaşatmak adına onun adını vereceğiz. Suyu halka bedava vereceğiz. Su sorunu bu kentte ciddi bir sorun ona çözümler üreteceğiz. Elbette belli bir miktarda su bedava olacak. Suyun israfını önlemek istiyoruz. Amacımız temel ihtiyaç olan suyu halka bedava ulaştırmak. Ben iş dünyasından geliyorum. Bunu kentin kendi kaynaklarıyla  değil dışarıdan gelecek yatırımlar ve kaynaklar ile sağlayacağız" diye konuştu.