HES için yapılan ikinci ÇED raporu da mahkemeden döndü.
HES için yapılan ikinci ÇED raporu da mahkemeden döndü.
Zore Çayı üzerinde yapılmak istenilen HES için yapılan ikinci ÇED olumlu raporuna ilişkin mahkeme ikinci kez ret kararı verdi.
Fotoğraf: MA
Asopress - Maya Enerji Üretim Şirketi tarafından Batman'ın Sason ilçesi ile Diyarbakır'ın Kulp ilçesi arasında yer alan Zorê Çayı üzerinde yapılması planlanan Hidroelektrik Enerji Santrali (HES) için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ikinci kez "ÇED olumlu" kararı verilmişti. Ancak bu karara karşı Diyarbakır Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Sekreteri Ahmet İnan, Diyarbakır İdare Mahkemesi'ne başvurarak yürütmenin durdurulması ve iptali talebinde bulundu.
Başvuru sonucunda Diyarbakır 2’nci İdare Mahkemesi, konuya ilişkin olarak ÇED mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Keşif ve inceleme sürecinde Hidrojeoloji, Çevre, Biyolog, Jeofizik, Harita, Maden ve Ziraat mühendislerinden oluşan 7 kişilik bir heyet, 30 Nisan tarihinde alanda çalışma gerçekleştirdi. Bilirkişi raporu da bu sürecin ardından açıklandı.
Mezopotamya Ajansı'ndan Müjdat Can'ın haberine göre imar mevzuatı açısından yapılan bilirkişi değerlendirmesinde, Batman Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bölgenin Amed il sınırları içerisinde yer alan kısımlarla ilgili Diyarbakır Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden görüş alınması gerektiği belirtildi. Raporda, "Dava konusu HES projesinin sadece baraj gövdesinin inşa edileceği alana ilişkin imar planı yapılarak, onaylanmasının planlama ilke ve prensiplerine uygun olmadığı değerlendirilmektedir" ifadelerine yer verildi.
Ziraat Mühendisliği ise raporunda, "Dava konusu HES Projesinin başta orman ve ağaççık alanlarının, bitkisel üretim yapılan bahçe ve tarla tarımı alanlarının, hayvancılık ve arıcılık faaliyetlerinin ve tarihi yapıların ve su kaynaklarının ortadan kaldıracağı gibi sebeplerle uygun olmadığı sonucuna varılmıştır" denildi.
Endemik türler tehdit altında
Çevre Mühendisliği ise biyolojik açıdan yapılan bilirkişi değerlendirmesinde, barajın çevre sorunlarına neden olacağı, endemik türlerin yaşam alanlarını kısıtlayacağı; oysa gelecek nesillere sağlıklı ve zengin bir biyolojik çevre bırakmanın bir sorumluk olduğu ve dava konusu sahada HES/baraj yapımının uygun olmayacağı belirtildi.
Maden mühendisliği açısından ise dava dosyası içindeki belgelerde yapılan titreşim tahmin hesaplamasının bilimsel bilgi birikimine uygun olmadığı, Nihai ÇED raporunda yeterli bilgilere ve alınacak önlemlere yer verilmediği ifade edildi. Metin HES (KAYSER) barajına yakın aynı formasyona sahip kurulmuş veya kurulmakta olan barajların da olduğunu ve bu barajlarda da patlatmalı çalışmanın yapıldığının hatırlatıldığı raporda, bunların da göz ardı edilmemesi gerektiği hatırlatıldı.
Jeoloji Mühendisliği ise, Metin HES barajı için çevreci bir baraj olacağı burada sadece dere malzemesi kullanılacağı belirtilmişse de dosyada farklı bilgilere yer verildiğine dikkat çekildi.
Yaşam döngüsü tehdit altında
Bilirkişi raporunun son kısmında, HES ve baraj çalışmalarında çevresel sorunların da yaşandığı, flora ve faunadaki canlıların yaşam döngüsünün olumsuz manada etkilediği, düzenleme ve inşaat çalışmalarının çeşitli sağlık sorunlarına neden olabildiği, besin kalitesinin bozulduğu, endemik türlere ve yaşamı tehdit altında olan türlere ait yaşam alanlarının daraldığı, yok olduğu dikkate alınması gerektiği kaydedildi. Raporda, “HES ve baraj proje sahası içindeki doğal kaynakların ve biyolojik çeşitliğinin kalıcı zararlar göreceği dikkate alınmalıdır" diye belirtildi.
Oy çokluğu
Dava konusu proje aşmasındaki Metin HES (Kayser Barajı), Ilısu Barajı ve Batman Barajı'nın aynı akarsular üzerinde bulunduğunu belirtilen raporda, şu ifadeler yer aldı: "Mevcut akarsular üzerinde canlı hareketliliği neredeyse kesintisiz bir şekilde devam etmektedir. HES ve barajlar ise tabiî geçişkenliği olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle baraj yakaları arasında fauna geçişini tamamen engellenmektedir. Söz konusu sahalarda mevcut biyolojik tür çeşitliliği azalmakta, canlılar (karasal fauna) beslenme ve hareket alanları daralmaktadır. Dava konusu barajın, tabiî çevrede ve sosyo-ekonomik sahada kazandıracakları ve kaybettirecekleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, çevre sorunlarına neden olacağı, biyolojik çeşitliliği olumsuz etkileyeceği, endemik türlerin yaşam alanlarını kısıtlayacağı; oysa gelecek nesillere sağlıklı ve zengin bir biyolojik çevre bırakmanın bir sorumluk olduğu; görüş ve yorumları doğrultusunda, bilirkişi heyetimizde oy çokluğu ile dava konusu sahada HES/baraj yapımının uygun olmayacağı kanaatine varılmıştır.”
"Eko sistem zarar görecek"
Amed Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Sekreteri Ahmet İnan tarafından bilirkişi raporunun açıklanması ardından Diyarbakır 2'nci İdare Mahkemesi’ne acilen “yürütmenin durdurulması ve iptali” için ikinci kez başvuruda bulunuldu. Konuya ilişkin konuşan İnan, "Ekosistemin zarar göreceği bilirkişi tarafından ikinci kez ortaya çıktı. Daha önce doğal yaşamı yok edeceği nedeniyle iptal edilen baraj projesi, yine bilirkişilerce doğal yaşamın yok edileceği, doğaya zarar vereceği yine belirtildi. Bu bilirkişi raporuyla beraber bu projenin tekrar iptal edilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.