Manisa’da 2 yıldır direnen Pilenpak işçileri grevde

Emek 21.03.2024 - 13:52, Güncelleme: 21.03.2024 - 17:06
 

Manisa’da 2 yıldır direnen Pilenpak işçileri grevde

Manisa’da bulunan ambalaj üretiminin yapıldığı PilenPak fabrikasında çalışan işçiler grev başlattı.
Fotoğraf: Sosyal Medya   Asopress - Manisa’da, pek çok ulusal ve uluslararası patates cipsi ve çikolata markasının paketlerinin üretildiği PilenPak Ambalaj'da çalışan işçiler, iki yıldan uzun süredir Basın-İş öncülüğünde devam eden ve 149 işçinin işten çıkarılmasına karşı yürüttükleri sendikal mücadelelerinde bugün greve çıktı.   Grevin ilk gününde fabrika önünde işçilerin, Basın-İş Genel Başkanı Savaş Nigar ve sendika yöneticileri ile birlikte açıklama yaptı.   Nigar, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:   “Bugün burada iki yılı aşkın bir süredir sendika ve toplu pazarlık hakkı için mücadele eden Pilenpak işçilerinin grevi için toplandık. Bu grev yalnızca düşük ücrete ve ücret adaletsizliğine karşı çıkan PilenPak işçilerinin grevi değildir, bu grev aynı zamanda Türkiye’nin dört bir tarafında insanca yaşamak için sendika ve toplu sözleşme hakkına sahip çıkan, adalet arayan işçilerin de grevidir. Düşük ücretlerden, uzun çalışma sürelerinden, hor görülmekten, baskılardan, kötü yemekler ve sağlıksız-güvenliksiz çalışma ortamından bıkan PilenPak işçileri, iki yıl önce Şubat 2022’de sendikamız Basın-İş’e üye oldular ve sendikamız, iş yerinde gerekli çoğunluğu sağlayarak Bakanlıktan yetkiyi aldı.   Ancak işveren toplu sözleşme masasına oturmamak için her yolu denedi. Geçerli ve somut bir gerekçesi olmamasına rağmen sırf toplu sözleşme sürecini geciktirmek için sendikanın yetkisine itiraz etti. Bunun üzerine yerel mahkemenin ve bölge mahkemesinin ardından Yargıtay da Eylül 2023’te sendikamızın işyerinde yetkili olduğunu tescil etti. Ancak işveren yersiz başvuru ve itirazlarıyla yasal toplu sözleşme sürecinin başlamasını 1,5 yılı aşkın bir süre geciktirdi."     Bu süre içerisinde PilenPak Ambalaj'ın 149 sendika üyesini hiçbir geçerli neden olmadan, sırf Anayasal haklarını kullandıkları için işten çıkardığını ya da istifaya zorladığını anlatan Nigar, şöyle devam etti:   "Mahkemeler ve Bakanlığın teftiş raporları ile işçilerin sendikal nedenle işten çıkarıldığı belgelendi. Sendikal baskı ile yetinmeyen PilenPak Ambalaj, şirket içinde şirket kurarak, muvazaalı şirketler, alt yükleniciler ve iş kolu değişiklikleri gibi ayak oyunlarıyla işçilerin toplu sözleşme hakkını gasp etmeye çalıştı. PilenPak Ambalaj hem örgütlenme sürecinin başlangıcında hem de sendikanın yetkisinin kesinleşmesinin ardından iki kez şirket içinde muvazaalı şirketler kurarak yetki almış olan sendikanın toplu görüşmelere başlamasının önüne geçmeye çalıştı."   "Kalbi bizimle atsa da bugün grev alanında bizimle olamayan işçi arkadaşlarımız var çünkü Yargıtay kararı sonrasında kaybedeceğini anlayan işveren, toplu sözleşme sürecini baltalamak için kurduğu fason şirketlere işçileri tehditle, zorbalıkla geçirdi. Ancak bu da ayağına dolandı. Bakanlık bu şirketlerin işçilerin kolektif haklarını ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu tespit ederek hem idari para cezasına hem de işçilerin baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılmasına karar verdi. Ayrıca muvazaalı işleme ilişkin Bakanlığın açtığı dava ile sendikamızın suç duyurusunu mahkeme geçen hafta birleştirdi. Ancak geçiş prosedürleri grev takvimine yetişmediği için fason şirketlerde gösterilen işçiler, bugün başlattığımız greve katılamadılar." şeklinde konuştu.   Haber Merkezi
Manisa’da bulunan ambalaj üretiminin yapıldığı PilenPak fabrikasında çalışan işçiler grev başlattı.

Fotoğraf: Sosyal Medya

 

Asopress - Manisa’da, pek çok ulusal ve uluslararası patates cipsi ve çikolata markasının paketlerinin üretildiği PilenPak Ambalaj'da çalışan işçiler, iki yıldan uzun süredir Basın-İş öncülüğünde devam eden ve 149 işçinin işten çıkarılmasına karşı yürüttükleri sendikal mücadelelerinde bugün greve çıktı.

 

Grevin ilk gününde fabrika önünde işçilerin, Basın-İş Genel Başkanı Savaş Nigar ve sendika yöneticileri ile birlikte açıklama yaptı.

 

Nigar, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

 

“Bugün burada iki yılı aşkın bir süredir sendika ve toplu pazarlık hakkı için mücadele eden Pilenpak işçilerinin grevi için toplandık. Bu grev yalnızca düşük ücrete ve ücret adaletsizliğine karşı çıkan PilenPak işçilerinin grevi değildir, bu grev aynı zamanda Türkiye’nin dört bir tarafında insanca yaşamak için sendika ve toplu sözleşme hakkına sahip çıkan, adalet arayan işçilerin de grevidir. Düşük ücretlerden, uzun çalışma sürelerinden, hor görülmekten, baskılardan, kötü yemekler ve sağlıksız-güvenliksiz çalışma ortamından bıkan PilenPak işçileri, iki yıl önce Şubat 2022’de sendikamız Basın-İş’e üye oldular ve sendikamız, iş yerinde gerekli çoğunluğu sağlayarak Bakanlıktan yetkiyi aldı.

 

Ancak işveren toplu sözleşme masasına oturmamak için her yolu denedi. Geçerli ve somut bir gerekçesi olmamasına rağmen sırf toplu sözleşme sürecini geciktirmek için sendikanın yetkisine itiraz etti. Bunun üzerine yerel mahkemenin ve bölge mahkemesinin ardından Yargıtay da Eylül 2023’te sendikamızın işyerinde yetkili olduğunu tescil etti. Ancak işveren yersiz başvuru ve itirazlarıyla yasal toplu sözleşme sürecinin başlamasını 1,5 yılı aşkın bir süre geciktirdi."

 

 

Bu süre içerisinde PilenPak Ambalaj'ın 149 sendika üyesini hiçbir geçerli neden olmadan, sırf Anayasal haklarını kullandıkları için işten çıkardığını ya da istifaya zorladığını anlatan Nigar, şöyle devam etti:

 

"Mahkemeler ve Bakanlığın teftiş raporları ile işçilerin sendikal nedenle işten çıkarıldığı belgelendi. Sendikal baskı ile yetinmeyen PilenPak Ambalaj, şirket içinde şirket kurarak, muvazaalı şirketler, alt yükleniciler ve iş kolu değişiklikleri gibi ayak oyunlarıyla işçilerin toplu sözleşme hakkını gasp etmeye çalıştı. PilenPak Ambalaj hem örgütlenme sürecinin başlangıcında hem de sendikanın yetkisinin kesinleşmesinin ardından iki kez şirket içinde muvazaalı şirketler kurarak yetki almış olan sendikanın toplu görüşmelere başlamasının önüne geçmeye çalıştı."

 

"Kalbi bizimle atsa da bugün grev alanında bizimle olamayan işçi arkadaşlarımız var çünkü Yargıtay kararı sonrasında kaybedeceğini anlayan işveren, toplu sözleşme sürecini baltalamak için kurduğu fason şirketlere işçileri tehditle, zorbalıkla geçirdi. Ancak bu da ayağına dolandı. Bakanlık bu şirketlerin işçilerin kolektif haklarını ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu tespit ederek hem idari para cezasına hem de işçilerin baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılmasına karar verdi. Ayrıca muvazaalı işleme ilişkin Bakanlığın açtığı dava ile sendikamızın suç duyurusunu mahkeme geçen hafta birleştirdi. Ancak geçiş prosedürleri grev takvimine yetişmediği için fason şirketlerde gösterilen işçiler, bugün başlattığımız greve katılamadılar." şeklinde konuştu.

 

Haber Merkezi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve asopress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.