Yangında yaşamlarını yitirenlerin sayısı 14'e yükseldi

Gündem 22.06.2024 - 14:17, Güncelleme: 22.06.2024 - 14:17
 

Yangında yaşamlarını yitirenlerin sayısı 14'e yükseldi

Mardin ve Diyarbakır'da yaşanan yangınlarda yaşamlarını yitirenlerin sayısı 14'e çıktı!
Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı Asopress - Diyarbakır ve Mardin'de çıkan yangınlarda yaşamlarını yitirenlerin sayısı 14'e yükseldi.    Diyarbakır'ın Çınar ilçesi ile ve Mardin’in Mazıdağı ilçeleri arasında meydana gelen yangınlarda yaralanmalarının ardından Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına Kerime Erdenli de yaşamını yitirdi. Erdenli'nin yaşamını yitirmesiyle yangında yaşamını yitirenlerin sayısı 14'e yükseldi.    Öte yandan dün gece hayatını kaybedenlerden Fadıl Demir de bu sabah Mazıdağı'nın bağlı Kelekê Mahallesi’nde defnedildi. Yangında hayatını kaybedenler için Tobinî, Kelekê ve Herberê mahallelerinde taziyeler kuruldu. Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanları (DBP) Çiğdem Kılıçgün Uçar, Keskin Bayındır ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan ziyaretlerde bulundu.  14 kişinin yaşamını yitirdiği ve 78 kişinin yaralandığını yangınlarda 10 yakınını kaybeden Mazıdağı Belediyesi DEM Parti'li Hamdin Demir, yangın günü yaşananları ve yangının çıkış sebebine ilişkin Mezopotamya Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu. Demir, itfaiyeye haber verdikten sonra köye geldiğini ve köylülerin kendi imkanları ile yangını söndürmeye çalıştıklarını ifade etti. Bazı traktörlerin o sırada alevlerin arasında kaldığını ve köylülerin kaçıştığını kaydeden Demir, bir anda gelen büyük bir rüzgar ile alevlerin her yere yayıldığını ifade etti. Karşı köylüleri uyarmak istedikleri sırada alevlerin o bölgeye doğru yayıldığını kaydeden Demir, 112’nin sürekli meşgul olduğunu, bunun üzerine Belediye Eşbaşkanı Kudret Uçuk ile Belediye Meclis üyelerini aradıklarını kaydetti.  lçe ve Büyükşehir Belediyesi’nin olayın ilk anından itibaren olağanüstü hal durumuna geçtiğini ifade eden Demir, Valilik ve AFAD ekiplerinin çok geç müdahale ettiğine dikkat çekerek, “Valilik ve Kaymakamlık alevlerin sönmesine yakın bir zamana kadar müdahalede bulunmadı. Köylülerin imkanları ile müdahale edildi. Büyük bir kaos yaşandı. Telefon bazen çekiyordu, bazen çekmiyordu” ifadelerini kullandı.  Yangına müdahale konusunda yetersiz kalınmasının sonucunda ölümlerin olduğunu ifade eden Demir, “Şunu söylemek istiyorum: DEDAŞ, bir trafoya müdahale edileceği zaman yüzlerce askerle köye geliyor ve köylülere zulüm ediyor. Trafoları kaldırıyor. Ama yardım için gelmediler. Bu insanlar emekleri için, geçimlerini yapmak için ateşi söndürmeye çalıştılar. Bedenlerini ateşin önüne attılar. Sürekli yangın çıkıyordu, biz köylüler olarak alışkın olduğumuz için gidip kendi imkanlarımız ile söndürüyorduk. Ama bu defaki yangın felaketti. Kilometrelerce bir anda yükseliyordu. Büyük bir felaketti. Bütün belediyelerimiz ile seferber olduk. Yangına müdahale etmeye çalıştık” ifadelerini kullandı.  Devletin tarım politikasına dikkat çeken Demir, tarım politikasının olmaması ve çiftçilerin ikinci ürün ekmeye mecbur bırakılması nedeniyle bölgede çok fazla anız yakma faaliyetinin olduğunu ifade ederek, “Devletin tarım politikası çiftçiyi ikinci ürün ekmeye mecbur bırakıyor. Bu da beraberinde yasak bile olsa anız yakmayı getiriyor. Devlet ne kadar söylese de söylemese de bu burada sorundur. Çünkü burada tarım politikası yok. Eğer tarım politikası olsaydı insanlar anız yakma ihtiyacı da duymazdı. Bir diğeri DEDAŞ’ın elektrik hatları. DEDAŞ bu halka zulüm ediyor. Bölgenin tek geçim kaynağı tarımdır. O da DEDAŞ insanların elektriğini kesiyor. Hem telleri sorunludur. Geçimini tarımla yapan insanların üzerine bir trafo için yüzlerce asker gönderiyor. Ama bakım hiç yok. Bu haliyle bile zulmünü yapıyor. Yüzde yüz DEDAŞ burada büyük bir sorun. Bir diğeri tarım politikasının oluşturulması acil olan ihtiyaçtır” ifadelerini kullandı.  Medyanın bölgedeki yangınlara karşı duyarsızlığına da dikkat çeken Demir, benzer bir olayın başka bir yerde olması durumunda medyanın tamamının bölgeye akın ettiğini söyledi. Medyanın olayın üzerini kapatmaya çalıştığını ifade eden Demir, “O kadar insan ölmüş yaralılar var. Ama kapatmak istiyorlar. ‘Anız yakma, DEDAŞ’ diyerek kapatılmak isteniyor. Biz buranın Afet Bölgesi ilan edilmesini istiyoruz. Burada büyük bir emek var. Bu insanların zararlarının karşılanması gerekiyor” dedi.   
Mardin ve Diyarbakır'da yaşanan yangınlarda yaşamlarını yitirenlerin sayısı 14'e çıktı!

Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı

Asopress -
Diyarbakır ve Mardin'de çıkan yangınlarda yaşamlarını yitirenlerin sayısı 14'e yükseldi. 

 

Diyarbakır'ın Çınar ilçesi ile ve Mardin’in Mazıdağı ilçeleri arasında meydana gelen yangınlarda yaralanmalarının ardından Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına Kerime Erdenli de yaşamını yitirdi. Erdenli'nin yaşamını yitirmesiyle yangında yaşamını yitirenlerin sayısı 14'e yükseldi. 
 
Öte yandan dün gece hayatını kaybedenlerden Fadıl Demir de bu sabah Mazıdağı'nın bağlı Kelekê Mahallesi’nde defnedildi. Yangında hayatını kaybedenler için Tobinî, Kelekê ve Herberê mahallelerinde taziyeler kuruldu.

Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanları (DBP) Çiğdem Kılıçgün Uçar, Keskin Bayındır ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan ziyaretlerde bulundu. 

14 kişinin yaşamını yitirdiği ve 78 kişinin yaralandığını yangınlarda 10 yakınını kaybeden Mazıdağı Belediyesi DEM Parti'li Hamdin Demir, yangın günü yaşananları ve yangının çıkış sebebine ilişkin Mezopotamya Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu. Demir, itfaiyeye haber verdikten sonra köye geldiğini ve köylülerin kendi imkanları ile yangını söndürmeye çalıştıklarını ifade etti. Bazı traktörlerin o sırada alevlerin arasında kaldığını ve köylülerin kaçıştığını kaydeden Demir, bir anda gelen büyük bir rüzgar ile alevlerin her yere yayıldığını ifade etti. Karşı köylüleri uyarmak istedikleri sırada alevlerin o bölgeye doğru yayıldığını kaydeden Demir, 112’nin sürekli meşgul olduğunu, bunun üzerine Belediye Eşbaşkanı Kudret Uçuk ile Belediye Meclis üyelerini aradıklarını kaydetti. 


lçe ve Büyükşehir Belediyesi’nin olayın ilk anından itibaren olağanüstü hal durumuna geçtiğini ifade eden Demir, Valilik ve AFAD ekiplerinin çok geç müdahale ettiğine dikkat çekerek, “Valilik ve Kaymakamlık alevlerin sönmesine yakın bir zamana kadar müdahalede bulunmadı. Köylülerin imkanları ile müdahale edildi. Büyük bir kaos yaşandı. Telefon bazen çekiyordu, bazen çekmiyordu” ifadelerini kullandı. 

Yangına müdahale konusunda yetersiz kalınmasının sonucunda ölümlerin olduğunu ifade eden Demir, “Şunu söylemek istiyorum: DEDAŞ, bir trafoya müdahale edileceği zaman yüzlerce askerle köye geliyor ve köylülere zulüm ediyor. Trafoları kaldırıyor. Ama yardım için gelmediler. Bu insanlar emekleri için, geçimlerini yapmak için ateşi söndürmeye çalıştılar. Bedenlerini ateşin önüne attılar. Sürekli yangın çıkıyordu, biz köylüler olarak alışkın olduğumuz için gidip kendi imkanlarımız ile söndürüyorduk. Ama bu defaki yangın felaketti. Kilometrelerce bir anda yükseliyordu. Büyük bir felaketti. Bütün belediyelerimiz ile seferber olduk. Yangına müdahale etmeye çalıştık” ifadelerini kullandı. 

Devletin tarım politikasına dikkat çeken Demir, tarım politikasının olmaması ve çiftçilerin ikinci ürün ekmeye mecbur bırakılması nedeniyle bölgede çok fazla anız yakma faaliyetinin olduğunu ifade ederek, “Devletin tarım politikası çiftçiyi ikinci ürün ekmeye mecbur bırakıyor. Bu da beraberinde yasak bile olsa anız yakmayı getiriyor. Devlet ne kadar söylese de söylemese de bu burada sorundur. Çünkü burada tarım politikası yok. Eğer tarım politikası olsaydı insanlar anız yakma ihtiyacı da duymazdı. Bir diğeri DEDAŞ’ın elektrik hatları. DEDAŞ bu halka zulüm ediyor. Bölgenin tek geçim kaynağı tarımdır. O da DEDAŞ insanların elektriğini kesiyor. Hem telleri sorunludur. Geçimini tarımla yapan insanların üzerine bir trafo için yüzlerce asker gönderiyor. Ama bakım hiç yok. Bu haliyle bile zulmünü yapıyor. Yüzde yüz DEDAŞ burada büyük bir sorun. Bir diğeri tarım politikasının oluşturulması acil olan ihtiyaçtır” ifadelerini kullandı. 


Medyanın bölgedeki yangınlara karşı duyarsızlığına da dikkat çeken Demir, benzer bir olayın başka bir yerde olması durumunda medyanın tamamının bölgeye akın ettiğini söyledi. Medyanın olayın üzerini kapatmaya çalıştığını ifade eden Demir, “O kadar insan ölmüş yaralılar var. Ama kapatmak istiyorlar. ‘Anız yakma, DEDAŞ’ diyerek kapatılmak isteniyor. Biz buranın Afet Bölgesi ilan edilmesini istiyoruz. Burada büyük bir emek var. Bu insanların zararlarının karşılanması gerekiyor” dedi. 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve asopress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.