Polis ablukasındaki yasaklı meydanda Abdulvahap Ateş’in akıbetini sordular

İnsan Hakları 29.06.2024 - 14:39, Güncelleme: 29.06.2024 - 14:39
 

Polis ablukasındaki yasaklı meydanda Abdulvahap Ateş’in akıbetini sordular

Ellerinde kayıp yakınlarının fotoğrafları ve karanfiller bulunan Cumartesi Anneleri’nin bu haftaki eyleminde Abdulvahap Ateş'in akıbeti soruldu.
Fotoğraf: Cumartesi Anneleri Sosyal Medya  Asopress - Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen, katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 1005'inci kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi.  Bu haftaki eylemde, 1994 yılında gözaltına alınıp işkence edildikten sonra kaybettirilen Abdulvahap Ateş’in akıbeti soruldu. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Sekreteri Oya Ersoy, Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını yaparak, meydanın kapatılmasına ve polis ablukasında olmasına tepki gösterdi. Ersoy, “Galatasaray Meydanı yerine, polis bariyerlerinin önündeyiz. Hiç şüphe yok ki kontrolsüz, denetim dışı bir yetki kullanımı ile karşı karşıyayız” dedi. Abdulvahap Ateş’in Mardin Kızıltepe’de askerler tarafından ağabeyi ile birlikte gözaltına alınıp işkence ile sorgulandıktan sonra bir daha haber alınamadığını belirten Ersoy, “Olaydan 3 gün sonra, Kızıltepe civarında bir çatışma olduğu ve iki örgüt mensubunun öldürüldüğü haberi duyuldu. Ancak jandarma eşliğinde öldürülen kişileri traktörle taşıyan Katarlı Köyü muhtarı ve defin işlemini yapan mezarlık görevlisi, öldürülen kişilerin üzerinde günlük giysiler bulunan sivil insanlar olduğunu belirtiyordu. Ailesi tüm çabalarına rağmen Abdulvahap’ın bu kişilerden biri olup olmadığını öğrenemedi. 24 yaşındaki köy bekçisi Abdulvahap Ateş'ten bir daha haber alınamadı” diye konuştu. Ersoy, ailenin tüm hukuki girişimlerinin yanıtsız kaldığını ve 19 sene sonrasında açılabilen davada sorumlular hakkında beraat kararı verildiğini hatırlatarak, “Ateş Ailesi, 30 yıldır evlatlarının başına gelenleri öğrenemedi. Adaletin sağlanması talepleri karşılanmadı. Hakikatin üzeri yargı yoluyla örtüldü. Kaç yıl geçerse geçsin Abdulvahap Ateş için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi. Eylem, karanfillerin kayıplar için meydana bırakılmasıyla son buldu. Abdulvahap Ateş’in kardeşi Ömer Ateş’in mektubu da okunarak, kardeşlerinin en azından bir mezarının olmasını istedikleri vurgulandı. Ateş’in mektubunda şu ifadeler yer aldı: “Henüz 24 yaşındayken bizlerde kopartılan kardeşimizin başına neler geldiğini bilmek, onu bulmak, annemizin 30 yıldır hiç azalmayan acısını hafifletmek istiyoruz. Biz kayıp yakınları nerede olursak olalım Galatasaray bizim de kayıplarımızın fotoğraflarının taşındığı, adlarının anıldığı yerdir. Değerli Cumartesi Anneleri, bizim de kalbimiz her Cumartesi sizlerle birlikte Galatasaray’dadır.” Haber Merkezi
Ellerinde kayıp yakınlarının fotoğrafları ve karanfiller bulunan Cumartesi Anneleri’nin bu haftaki eyleminde Abdulvahap Ateş'in akıbeti soruldu.

Fotoğraf: Cumartesi Anneleri Sosyal Medya 

Asopress
- Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen, katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 1005'inci kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. 

Bu haftaki eylemde, 1994 yılında gözaltına alınıp işkence edildikten sonra kaybettirilen Abdulvahap Ateş’in akıbeti soruldu. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Sekreteri Oya Ersoy, Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını yaparak, meydanın kapatılmasına ve polis ablukasında olmasına tepki gösterdi. Ersoy, “Galatasaray Meydanı yerine, polis bariyerlerinin önündeyiz. Hiç şüphe yok ki kontrolsüz, denetim dışı bir yetki kullanımı ile karşı karşıyayız” dedi.

Abdulvahap Ateş’in Mardin Kızıltepe’de askerler tarafından ağabeyi ile birlikte gözaltına alınıp işkence ile sorgulandıktan sonra bir daha haber alınamadığını belirten Ersoy, “Olaydan 3 gün sonra, Kızıltepe civarında bir çatışma olduğu ve iki örgüt mensubunun öldürüldüğü haberi duyuldu. Ancak jandarma eşliğinde öldürülen kişileri traktörle taşıyan Katarlı Köyü muhtarı ve defin işlemini yapan mezarlık görevlisi, öldürülen kişilerin üzerinde günlük giysiler bulunan sivil insanlar olduğunu belirtiyordu. Ailesi tüm çabalarına rağmen Abdulvahap’ın bu kişilerden biri olup olmadığını öğrenemedi. 24 yaşındaki köy bekçisi Abdulvahap Ateş'ten bir daha haber alınamadı” diye konuştu.

Ersoy, ailenin tüm hukuki girişimlerinin yanıtsız kaldığını ve 19 sene sonrasında açılabilen davada sorumlular hakkında beraat kararı verildiğini hatırlatarak, “Ateş Ailesi, 30 yıldır evlatlarının başına gelenleri öğrenemedi. Adaletin sağlanması talepleri karşılanmadı. Hakikatin üzeri yargı yoluyla örtüldü. Kaç yıl geçerse geçsin Abdulvahap Ateş için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Eylem, karanfillerin kayıplar için meydana bırakılmasıyla son buldu. Abdulvahap Ateş’in kardeşi Ömer Ateş’in mektubu da okunarak, kardeşlerinin en azından bir mezarının olmasını istedikleri vurgulandı. Ateş’in mektubunda şu ifadeler yer aldı: “Henüz 24 yaşındayken bizlerde kopartılan kardeşimizin başına neler geldiğini bilmek, onu bulmak, annemizin 30 yıldır hiç azalmayan acısını hafifletmek istiyoruz. Biz kayıp yakınları nerede olursak olalım Galatasaray bizim de kayıplarımızın fotoğraflarının taşındığı, adlarının anıldığı yerdir. Değerli Cumartesi Anneleri, bizim de kalbimiz her Cumartesi sizlerle birlikte Galatasaray’dadır.”

Haber Merkezi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve asopress.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.