Özel: İkinci olana mazbatayı verme rezaleti, Van halkının iradesini hiçe saymak, ona pusu kurmaktır

Van’da sandıktan kesin bir zaferle çıkan DEM Parti eşbaşkan adayı Abdullah Zeydan’ın yerine başkanlık mazbatasının AK Parti adayına verilmesine bir tepki de CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den geldi.

Fotoğraf: ANKA   Asopress - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "İkinci olana mazbatayı verme rezaleti, Van halkının iradesini hiçe saymak, ona pusu kurmaktır" açıklaması yaptı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı seçilen DEM Partili Abdullah Zeydan'a mazbata verilmemesini ANKA'ya değerlendirdi. Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçim sonuçlarına saygılı olacağına dair açıklamalarını hatırlatarak, "Ben bu konuşmayı önemsedim. Orada öyle konuşup da sonra rakibinin üç katı kadar oy alan bir büyükşehir belediye başkanı varken ona tuzak kurup ikinci olana mazbatayı vermeye rezaletine kalkışırlarsa söylediği bütün sözler hükümsüz hale gelmiş olur. Çünkü aday zamanında başvurmuş, temyiz kağıdını almış, memnu hakların iadesi hallolmuş, aylarca kampanya yapmış. Cuma akşamı saat 16.55’te, Diyarbakır'dan gidip bir başvuruyla bunu iptal ettirmek, Van halkının iradesini hiçe saymak, ona pusu kurmaktır" dedi.   'SAYGILI OLMAK HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCU' Vanlıların iradesine saygı duyulması gerektiğini vurgulayan Özel, "Partisi birinci parti olduğu halde ‘Erdoğan muhtar bile olamaz’ kararıyla başbakan olamıyorken CHP buna da karşı çıkmıştı. Şimdi de Van halkı üç kat fazla oy vererek birisini kendisine büyükşehir belediye başkanı seçiyorsa buna karşı saygılı olmak hepimizin boynunun borcu. Buna karşı yapılacak bir kumpas, ikinciye mazbata verme gibi bir rezalet Erdoğan'ın söylediği bütün sözleri hükümsüz kılar. O zaman balkonda doğru söyler, sarayda şaşar. Balkonda doğru söyler, YSK da şaşar noktasına gelir. Bunu geçmişte İstanbul seçimlerini tekrar ederken yapmışlardı. Bedelini ağır ödediler. Böyle bir şeye kalkışacaklarını düşünmüyorum. Böyle bir hataya ve böyle yeni bir kara lekeye bu yeni dönemi bulaştırmamalarını bekliyorum. Ve kendisini uyarıyorum. Böyle bir şeye tenezzül etmek söylediğim tüm sözleri hükümsüz kılar.”