Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen bebeğiyle cezaevine konuldu

Diyarbakır’da yaşayan Nezan Gözen Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen 18 aylık bebeği ile cezaevine konuldu.

Fotoğraf: MA   Asopress - Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” hükmünü “belirsizlik” gerekçesiyle iptal etmesine rağmen mahkemeler birbirinden farklı kararlar vermeyi sürdürüyor. Bazı mahkemeler, bu madde nedeniyle hakkında hapis ceza verilen tutukluların tahliyesine karar verirken, bazı mahkemeler ise AYM’nin iptal ettiği maddeyi uygulayıp ceza veriyor.   Diyarbakır’ın Lice ilçesinde Nezan Gözen, toplumsal bir gösteriye katıldığı öne sürülerek 2021 yılının aralık ayında tutuklandı. Gözen, yargılandığı davada “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ve “kamu malına zarar vermek” suçlarından 4 yıl 5 ay cezası aldı. Gözen'in infazı, gebelik nedeniyle 2 yıl 2 ay ertelendi.  AYM, 8 Aralık 2023’te “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçunu düzenleyen TCK 220/6 maddesini iptal etti. Maddenin iptalinden 17 gün sonra Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi, söz konusu maddeden ceza alan bir kişi hakkında infaz durdurma kararı verdi. Gözen’in avukatı Velat Alan, 7’inci Ağır Ceza’nın kararını emsal göstererek, 30 Ocak’ta müvekkilinin infazın ertelenmesi için Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi, talebi reddederek, infazın devamına karar verdi. Gözen, başvurunun reddedilmesi ardından 4 Mart 2024’te 18 aylık bebeği S.J. ile birlikte cezaevine konuldu.   ‘İŞ HÂKİMLERİN VİCDANINA KALDI’ AYM’nin iptal kararına rağmen bazı mahkemelerin kararı uygulamamasını keyfi olarak nitelendiren Gözen’in avukatı Velat Alan, “Mahkemelerin keyfi davrandığını düşünüyorum. Lehe olan kanunları bilerek, uygulamadığını düşünüyorum. Bir başka örgüte ait suçlamalarda, rahatlıkla tahliye kararları verebiliyorlar. Gafar Okan’ın katilerini, Hizbullah üyelerini rahatlıkla tahliye edebiliyorlar. Ama PKK ile ilişkilendirilen kişileri lehlerine kanun olmasına rağmen tahliye kararı vermiyorlar. Mahkemeler bu gücü siyasal iktidardan alıyor. İktidar da Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına rağmen söz konusu maddeyi değiştirerek, TCK 314’ün içine yerleştirdi. Artık iş mahkemelerin, hakimlerin insafına kaldı. Vicdanlı bir hakime denk gelirse tahliye kararı veriliyor, gelmese aksi karar veriyor. Müvekkilim bebeğiyle birlikte şu an cezaevinde” diye konuştu.