Tanrıkulu: 1 Nisan itibariyle kayyum mu atanacak, yoksa yeni bir süreç mi başlayacak?
Asopress - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin 31 Mart yerel seçimleri için Diyarbakır’da düzenlediği seçim mitinginde DEM Parti ve CHP’yi hedef aldı. Erdoğan, Kürt illerinde yürütülen kayyum politikaları ve demokrasi beklentilerine kapıları kapatarak, “Herkesle her şeyi konuşmaya varız, ancak kapımız terör örgütünün güdümünde siyasetçilik oynayanlara kapalıdır” dedi.
Erdoğan’a cevap CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’dan geldi. Tanrıkulu, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada “31Mart’tan sonra 1 Nisan itibariyle kayyum mu atanacak, yoksa yeni bir süreç mi başlayacak? Diyarbakır’da merak edilen budur” dedi.
Tanrıkulu’nun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:
Diyarbakır'da merak edilen seçimler değil; seçimlerden sonraki gündür. Yani 31Mart’tan sonra 1 Nisan itibariyle kayyum mu atanacak, yoksa yeni bir süreç mi başlayacak? Diyarbakır’da merak edilen budur.
İstasyon Meydanında gerçekleşen mitingde, Sayın Erdoğan’ın konuşmasında; Türkiye’nin Kürt Meselesine dair güvenlik politikalarının dışında çözümü için bir mesajı olacak mı, olmayacak mı beklentisi vardı. Ancak bu beklentinin Adalet ve Kalkınma Partisi açısından bir şey ifade etmediğine tanık olduk.
Sayın Erdoğan, Diyarbakır’da Türkiye’nin Kürt Meselesi için de, Diyarbakır için de önem arz edecek bir şey söylemedi. Aklında ve sözlerinde yerel seçimlerde “İstanbul’u nasıl alırım?” düşüncesinden başka bir mesaj yoktu. Cumhurbaşkanı, Diyarbakır’da, Diyarbakır’ın sorunlarıyla ilgili, yürütülen kayyum politikalarıyla ilgili, adaletsizliklerle ilgili ve demokrasi bakımından hiçbir mesaj vermedi.
Diyarbakır Milletvekili olarak; bu kentin sorunlarına odaklanmaya çalışıyorum. Birçok yolsuzluk var, kayyumların yarattığı tahribat var, talan var, kamu yönetiminin yarattığı talan var.
Geldiğimiz noktada; Sayın Erdoğan’ın bugün Diyarbakır’daki konuşmasından sonra Adalet ve Kalkınma Partisi politikalarından yeni bir süreç, demokrasi ve adalet beklemek doğru olmaz. Bunun üzerinden bir siyaset inşa etmek de doğru değil.
Mesele, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı karşısında demokrasi güçleriyle beraber bir siyasi denge yaratmaktır. O siyasi denge, o fren Adalet ve Kalkınma Partisini demokrasi çizgisine -belki- taşıyabilir.
Bunun için Diyarbakır’da, İstanbul’da, bütün Türkiye’de demokrasi için mücadele etmeliyiz ve bu iktidar karşısında yerel yönetimler üzerinden bu dengeyi inşa etmeliyiz.
Haber Merkezi