İrlanda, Uluslararası Adalet Divanı’nda görülen İsrail’in 'soykırım suçu' ile suçlandığı davaya müdahil olacak

Fotoğraf: Anadolu Ajansı

 

Asopress - İrlanda Dışişleri Bakanı Micheál Martin, çarşamba günü yaptığı açıklamada İrlanda'nın Güney Afrika'nın İsrail'e karşı açtığı davaya Uluslararası Adalet Divanı tüzüğünün 63. maddesi uyarınca müdahil olacağını duyurdu.

İrlanda, Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail'e karşı açtığı davada soykırım tanımını ve insani yardımın engellenmesini de kapsayacak şekilde genişletmeye çalışacak.

Martin, Gazze'de gıda ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin kısıtlanmasının soykırım suçu teşkil edebileceğini savunacağını söyledi.

Guardian'a konuşan Martin, "Bu savaşın nasıl yürütüldüğü göz önüne alındığı zaman ortada bir insanlık suçu olduğuna inanıyoruz" dedi.

"Mahkemeyi, soykırımın gerçekleşip gerçekleşmediğini bütün bir halkın topluca cezalandırılması temelinde nasıl tespit edeceğimizi değerlendirmeye davet edeceğiz."

Martin, insani yardımın engellenmesine yönelik açık bir davranış biçiminin olduğunu ve bunun da yaygın acılara yol açtığını söyledi. "Gazze nüfusunun yarısı kıtlıkla karşı karşıya ve %100'ü gıda güvensizliği yaşıyor" dedi.

Martin, Hamas saldırılarının ve şu anda Gazze'de yaşananların uluslararası insani hukukun kitlesel ölçekte bariz ihlalleri olduğunu söyledi.

Lahey'deki BM mahkemesi ocak ayındaki ön kararında İsrail'e soykırımı önleme çağrısında bulunmuştu. Martin, o tarihten bu yana insani yardımların yarı yarıya azaldığını ve açlığın baş gösterdiğini söyledi. "Biz kıtlık yaşadık, bunun nasıl bir şey olduğunu biliyoruz."

"Öncelikle Gazze'de yaşananlar için hesap verilebilirlik sağlanmalı, ancak ikinci olarak da gelecekte savaşların nasıl yürütüleceğini etkileyebilmek istiyoruz."

İrlanda, Güney Afrika'nın mahkemeye sunacağı ve birkaç ay sürebilecek olan raporunu sunmasının ardından müdahil olacak. Martin, İrlanda'nın ortaklarıyla irtibata geçeceğini ve diğer devletlerin de bu girişimi destekleme ihtimalini gündeme getireceğini söyledi.

Trinity College Dublin'de uluslararası insan hakları hukuku profesörü olan ve daha önce Uluslararası Adalet Divanı'nda çalışmış olan Michael Becker, soykırım hukukunun soykırım niyetini kanıtlamayı zorlaştıracak şekilde ilerlemesinin, sözleşmenin amacına uygun olup olmadığı konusunda şüphelere yol açtığını söyledi.