Batman, Siirt, Diyarbakır Newrozları / İzlenimler - Metin Yoksu

Asopress - Metin Yoksu

Newroz ateşinin yakıldığı ilk günden bu yana Ortadoğu halklarının bahar bayramı ve dirilişi dört bir yanda kutlanıyor. 

Newroz, Kürtler için direnişi simgeliyor. Kürt kentlerinde özellikle son 30 yıldır politik bir ivme kazanan Newroz, her yıl "bir başka" kutlanıyor. Aynı her baharda farklı açan çiçekler gibi... 
1990'lı yıllarda kutlanan Newroz’ların biçimi ile bugünkü çok farklı da olsa ruhunun aynı olduğunu bir haftadır kutlanan Newroz’larda kendini gösterdi.
Newroz her ne kadar ekinoksu ifade etse de aslında on güne yayılan bir zaman dilimi. Bu yıl ilk Newroz ateşi Batman'da Korik Mahallesi'nde yakıldı. Ardından birçok şehirde coşkulu kutlamalara tanık oldum. 

Cizre’de insanlar Newroz kutlamalarına gidebilmek için çamurların içinden geçti. Siirt Newrozu da Cizre'den farksız değildi. 
Newroz alanlarına insanlar engelleri aşarak gitti. Sadece fiziki engeller değil hukuk dışı uygulamalar da vardı. Siirt'te kutlamalara katılanlar kadın, yaşlı, çocuk ayırımı yapılmadan GBT kontrolüne maruz kaldılar. Batman'da Newroz kutlamasına katılmak için alana gelenlere sarı, kırmızı kimi zaman da yeşil renk bahane ederek gözaltına alındılar ya da alanlara girişleri engellendi. 

Her şeye rağmen binlerce kişi alanları coşkuyla doldurdu. Üç kentte, dört Newroz etkinliği takip ettim. Diyarbakır Newroz’ları geçmişten bu yana takip eden biri olarak rahatlıkla şunu diyebilirim bu Newroz bambaşka bir Newroz’du. 
Her ne kadar Diyarbakır Newrozu’nu katılımcıların sayıları üzerinden görüp kitleselliği anlatılıyorsa da gözden kaçanı Newroz’un ruhu ve verilen mesajlarda görmek yerinde olacaktır…
Politik değerlendirmeler başka bir yazının konusu. 

Diyarbakır’da Newroz alanını yediden yetmişe yüz binlerce kişi sabahın erken saatlerinden itibaren doldurdu. Birçok yerde malum renkler ve ulusal kıyafetler bahane edilerek katılımcıların alana girişleri engellendi. Newroz programını sunan ünlü tiyatrocu Özcan Ateş, bu yılda ulusal kıyafeti bahane edilerek saatlerce alana giriş yapamadı. O da yeleğini dışarıda bırakıp alana girebildi. 

“Malum” renklerin alana girişi yasaklanırken binlerce genç sulu boya ile yüzünü boyadı. Ortaya büyük bir renk cümbüşü çıktı. Gençler yediden yetmişe on binlerce kişinin yüzüne üç rengi çizdi. Yeşil, sarı, kırmızı…

2017 Newrozu’nda polis kurşunuyla vurulan Kemal Kurkut vurulduğu yerde anıldı.  Anmanın ardından fotoğrafı saatlerce yerde kırık bir halde kaldı. Kırık camlı fotoğrafın fotoğrafını çekerken üç kadın polis memuru fotoğraftaki Kemal'i soruyor. Kim bu diyorlar. "Polis tarafından Newroz’da öldürüldü" diyorum. Bir süre durup ardından "camları kim kırdı. Bıraktıkları zaman mı kırmışlar" diyor. Gerisi umurunda değil gibi! Kemal'in kırık fotoğrafı ve önündeki çiçekler adaletin hala sağlanmadığını bağırıyordu. 
Geçen birkaç yıl korona, deprem derken Newroz’lar deyim yerindeyse "sönük" geçti. Fakat bu yıl ölü toprağın üzerinden atıldığı, Leyla Zana'nın, dünyaca ünlü sanatçı Emel'in katıldığı bir Newroz programına şahitlik etmek ayrı bir duygu. 
Alanın içinde gençler tel örgülere itiraz etti. Tüm engellere rağmen ateş yakıldığında yüz binlerce telefon aynı anda bu anı kaydetmek için çekim için ceplerden çıkarılıp havaya yükseldi ve bu an ölümsüzleştirildi. 

Katılımcılar kıştan kalma montlarını yanan Newroz ateşine attı. Dilek dileyenler, ateşle fotoğraf çekenler, sevgililer, eşler, kardeşler bir yandan Newroz’u kutlarken, binlerce yıldır ateşe olan sevdanın yansıması etrafa dağıldı. 
Kutlamalarda sona gelinirken Eşbaşkanlar halk ile aralarına çekilen tel örgüleri aşıp alana girmeleri ile birlikte kitlenin onlara doğru inanılmaz bir sevgi seline tanık olduk. 
Kol kola çekilen halayların ardından kutlamalar sonlanınca Eşbaşkanlar sloganlar eşliğinde Newroz alanından uğurlandılar.

Tel örgülerin olmadığı, geçmişin adaletinin sağlandığı daha nice Newroz’lara…

Newroz Pîroz be!