Esnarioğlu: Kayyımlar Daha Fazla Hizmet Etti

Aso Press -  BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın sorularını yanıtlayan Ak Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda yaptı. DEM Parti ile CHP arasında ittifak olduğunu savunan Ensarioğlu, Başak Demirtaş'ın aday olmuş olsaydı Ekrem İmamoğlu'nun devrinin kapanmış olacağını söyledi. Selahattin Demirtaş'ın PKK tarafından siyasetten uzaklaştırıldığını iddia eden Ensarioğlu, 1 Nisan'tan sonra Türkiye siyasetinin yeniden dizayn edileceğini belirtti. DEM Parti'nin oy kaybına da uğrayacağını ön gören Ensarioğlu, "Türkiye siyaseti yeniden dizayn edilecek. Birincisi CHP Genel Başkanı değişecek. İkincisi, DEM Parti tabanında yeni bir yol ayrımı oluşacak. Üçüncüsü de İYİ Parti dağılacak" değerlendirmesinde bulundu. 


Kayyum pazarlıklarına ilişkin de konuşan Ensarioğlu kayyumu savunmadığını iddia ederek "Bir demokrasi açısından bakarsınız eleştirilecek yönleri vardır dersiniz ama hizmet olarak kıyaslarsanız, hiçbir belediyede iddia ediyorum, -DEM’in 100 belediyesi vardı- geçmişte DEM’in hizmeti ile kayyımların hizmetini kıyaslayın kayyımların hizmeti kadar hizmet yapmadılar.
Hizmetse kayyımlar daha fazla hizmet etti ama biz kayyımların hizmeti ile oy artırıyoruz demiyorum. Siyaset üretemiyor DEM şu anda. Sıkışmışlar, kendi içinde çatışma yaşıyorlar. Bir yol ayrımındalar, bir karar vermek zorundalar" dedi.

Seçim sonrası anayasa çalışmalarına ilişkin de konuşan Ensarioğlu: Anayasa bizim en büyük vaadimiz ve projemizdir. Biz Türkiye’de bu kadar hizmet yapıldı ama asıl insanların bu ülkede mutluluğunun birlik beraberliğini pekiştirecek olan sivil demokratik çoğulcu bir anayasa. Bunu Türkiye beceremedi. Belki 1921 anayasası en demokratik olanıydı. Şu ana kadar onun gibi anayasa yapamadık. Biz yeni, sivil demokratik bir anayasa ile bütün anayasalar geçmişten beri devleti merkeze aldı, şimdi devlete karşı insanı koruyan, yasakları değil, özgürlükleri tarif eden bir anayasayı neden yapamayalım. Bu dönemin en büyük vaadidir.


BBC Türkçe'nin röportajında öne çıkanlar: 

Ensarioğlu: Bir kere Başak Demirtaş’ı aday göstermek demek, CHP ile DEM Parti’nin ittifakının bittiği anlamına gelirdi. İstanbul’da en fazla oy alacak kişi niyetini beyan ediyor. Ama siz onun niyetine rağmen Meral Danış Beştaş’ı aday gösteriyorsunuz. Bu tabii Kandil’in, Selahattin Demirtaş’a tavrıdır. Selahattin Demirtaş siyasal liderlikten, ulusal önderliğe adım atmak istedi, Kandil bunu gördü, [Mustafa] Karasu açıklama yaptı ve bu oyunu Karasu bozdu. Selahattin Demirtaş’ın tavrı ve söylemleri, mahkemedeki ifadeleri aslında manifesto niteliğindeydi, yeni bir makas değişikliği değil, yeni bir siyaset stratejisiydi. Aslında tabanın da dile getirdiği ve DEM çizgisini eleştirdiği, yani Kürtlerin oyunu alıp, Kürtler için hiçbir şey yapmayıp, marjinal Türk solu fantezilerine kurban ediyorsunuz Kürtlerin gücünü.

Ayşe Sayın: Başak Demirtaş aday olsaydı da İstanbul’da Ekrem İmamoğlu kazansaydı…

Ensarioğlu: Kazanamaz, kesinlikle kazanamaz. Olayın burayla ilgisi yok. Olay Kandil’le, Selahattin’in pozisyonuyla alakalıdır. Meral Beştaş, CHP ile bir pazarlık kozuydu. Samimi bir aday değil.


Sayın: DEM Parti bütün illerde aday çıkardıktan sonra oyu düştüğünde bunu seçmenine açıklamakta zorlanmayacak mı?

Ensarioğlu: Bakın bu seçimden sonra Türkiye siyaseti yeniden dizayn edilecek. Birincisi CHP Genel Başkanı değişecek. İkincisi, DEM Parti tabanında yeni bir yol ayrımı oluşacak. Üçüncüsü de İYİ Parti dağılacak.

Sayın: Partinizde ne olacak?

AK Parti güçlü bir şekilde yerini koruyacak. AK Parti 1 puan düşse ne olacak, 2 puan artsa ne olur? Yani 1 puan düşse de artsa da AK Parti’ye bir şey olmuş olmuyor. Ama diğerleri darmadağın olacaklar.

Sayın: Kayyum atama konusunda bir pazarlıktan bahsediliyor. Özgür Özel de böyle bir anlaşmadan söz etti…

Ensarioğlu: Hiçbir pazarlık yok. Açık bir şekilde ittifak eden Özgür Özel, kalkıp AK Parti’ye kayyum atamamayla ilgili veya farklı şekilde açıklamalar “bunlar aslında görüşüyorlar…” Ayıp bir şey yahu.

Sayın: Yeni dönemde kayyum politikası rafa kalkabilir mi?

Ensarioğlu: Bakın ben kayyumları savunan biri değilim. Halkın iradesinin değerli olduğunu, tercihlerinin kıymetli olduğunu ve buna riayet edilmesi gerektiğini düşünen biriyim. Ama dünyada hiçbir devlet kendisiyle savaşmaya devam eden, askerini polisini şehit eden bir yapıya; devletin kaynaklarını kendiyle savaşanlara aktarmasına müsaade etmez.

 

KAYYUM'UN HİZMET ETTİĞİNİ SAVUNDU

"Kayyumla sınırlı değil, biz merkezi hükümet olarak hizmet ediyoruz. Bir demokrasi açısından bakarsınız eleştirilecek yönleri vardır dersiniz ama hizmet olarak kıyaslarsanız, hiçbir belediyede iddia ediyorum, -DEM’in 100 belediyesi vardı- geçmişte DEM’in hizmeti ile kayyımların hizmetini kıyaslayın kayyımların hizmeti kadar hizmet yapmadılar. Hizmetse kayyımlar daha fazla hizmet etti ama biz kayyımların hizmeti ile oy artırıyoruz demiyorum. Siyaset üretemiyor DEM şu anda. Sıkışmışlar, kendi içinde çatışma yaşıyorlar. Bir yol ayrımındalar, bir karar vermek zorundalar. Bunun maliyeti var. Bunun sahada da sandıkta da sonucu var. Sahada bunun sonucu olumsuz olacak onlara. Kürdün oyunu al Kürt sorununu çözeceğim diye, Kürt sorununun müssebibi olan bir partiyle ittifak yap, öyle mi? Bizim zaviyemizden bakın, biz böyle değerlendiriyoruz. Bütün güneydoğu illerinde oylarımızda artış var"