Depremzedeler Köylerini Taş Ocaklarına Karşı Korumak İçin Nöbet Eylemine Başladı
Aso Press - Adıyaman kent merkezine üç kilometre uzaklıkta bulunan Qorî köyü'nde doğal güzelliği hem de yaban hayatı ile dikkati üzerine çeken köyde maden ve taş ocakları bölgenin ekolojisini tehdit ediyor.
Doğal güzelliği ile dikkat çeken köy ile Bağtepe mevkiinde Karayolları Bölge Müdürlüğü, yeni bir taş ocağı ihalesi yapması üzerine köylüler nöbet eylemi başlattı. Köye 800 metre uzaklıkta kurulması planlanan yeni taş ocağı için ÇED izni verildi. Köylülerin meyve ağaçları ve tarım arazilerinin zarar görmesinin yanı sıra yaban dağ keçisi ile kekliklerin yaşam alanı yok edilecek. Yaşananlara tepki gösteren köylülerin eyleme başlarken seslerinin duyulmasını ve köylerini korumak istediklerini belirtti. Mezopotamya Ajansı'ndan Mahmut Altıntaş'a konuşan köylüler taş ocağının yapılmasına karşı çıktıkları için iş makinalarının önünü keserek çalışmasını engelledi. Taş ocağının yapılacağı alanda kurdukları çadırda nöbet eylemlerini sürdüren köylüler, yaşam alanlarını yok edecek ocağa karşı sonuna kadar direneceklerini dile getirdi.
‘KALACAK YERİMİZ KALMAZ’
Nöbette katılan Hasan Kaplan, köylerine 800 metre mesafede taş ocağı istemediklerini belirterek, “Burada taş ocağı yapılacağına ilişkin bizim bir haberimiz yoktu. Gelip burada taş ocağı için çalışmalar yapacakları sırada biz yolu kapatarak çalışma yaptırmayacağımızı söyledik. Zaten köyümüzün bulunduğu bölgede mermer ve maden ocakları var. Bir de 800 metre uzaklıkta taş ocağı yaparlarsa kalacak yerimiz kalmaz. Burası aynı zamanda, keklik ve dağ keçisi gibi yaban hayvanlarının da yaşadığı bir yer. Buraya taş ocağı yapılması halinde ne köylüler yaşayabilir, ne de yaban hayvanları. Buradan yayılacak toz bulutu aynı zamanda Semsûr merkezi de etkileyecek, sadece bizim köyü değil” dedi.
‘NÖBETİMİZE DESTEK VERİLSİN’
Taş ocağının köylerine yakın bir mesafede yapılmaması için nöbetlerini sürdüreceklerini dile getiren Kaplan, sivil toplum kuruluşu ve siyasi partilere nöbetlerine destek çağrısında bulundu. Kaplan, “Biz bu taş ocağına karşı sonuna kadar direneceğiz. Ya burada taş ocağı yapılmayacak, ya da biz öleceğiz. Çünkü bize başka bir yol bırakmadılar. Yaşam alanımız kalmadı. Burası yaşam alanımıza yakın olmasına rağmen ÇED izni verilmiş. Nasıl izin veriliyor, anlamadık. Ya devlet bizi buradan göç ettirecek, ya da bu ocak buradan kalkacak. Geçim kaynağımız hayvancılık. Hayvanlarımızı getirip burada otlatıyoruz. Eğer taş ocağı yapılırsa hayvanlarımızı otlatacağımız bir alanda kalmaz. Buna karşı tüm Semsûr halkının bizim yanımızda olması lazım. Çünkü bundan tüm Semsûr halkı etkilenecek. Aynı şekilde tüm sivil toplum ve siyasi partilere de çağrım bu taş ocağına karşı bizim yanımızda dursunlar” diye konuştu.
‘NEREYE GİDECEĞİZ?’
Nöbet tutan köylülerden Kazım Öksüz de taş ocağı yapılması halinde meyve ağaçları ile tarım arazilerinin yok olacağına dikkati çekti. Söz konusu bölgenin köyün kalbi durumunda olduğunu vurgulayan Öksüz, şöyle devam etti: "Tarım arazilerimiz, zeytin ve meyve ağaçlarımız burada. Hayvanlarımız burada otlanıyor. Çocuklarımızın geleceği ve tek geçim kaynağımız burası. Bunu da elimizden alırlarsa nereye gideceğiz? 3 mermer ve bir taş ocağı köyümüzün bulunduğu bölgede. Etrafımız hep sarılmış durumda. Köyümüze bu kadar yakın bir yerdeki bir taş ocağından yayılan toz bulutu sağlığımızı da kötü etkileyecek. Sadece bizim köy bu taş ocağından etkilenmeyecek, çevre köyler ve Semsûr merkez de bu taş ocağından etkilenecek. Taş ocağına karşı nöbetimizi sürdüreceğiz. Hiçbir zaman burada taş ocağı yapılmasına izin vermeyeceğiz. Tek isteğimiz burada taş ocağının yapılmaması.”
‘DOĞAMIZ YOK OLACAK’
Taş ocağı yapılması takdirde doğalarının yok olacağını ifade eden köylülerden Şahin Acar ise şunları söyledi: “Doğamız, yapılacak bu taş ocağıyla yok olacak. Köye bu kadar yakın bir mesafede taş ocağı yapılmaması gerekiyor. Taş ocağından patlatılacak bir dinamit köydeki evlere zarar verecek. Zaten depremden dolayı insanların korkusu devam ediyor. Bir ev yıkılsa ve can kaybı yaşansa, kim bunun hesabını verecek. Bu taş ocağına karşı nöbet eylemimiz sürecek. Köylüler de ölümü göze almış. Benim tarım arazim burada. Taş ocağı yapıldığı takdirde nasıl ekim yapabileceğim. Yetkililere çağrımız buna bir çözüm bulsunlar.”