Cizre Barajı tarihi alanları yok edecek

Asopress - Dicle Nehri üzerinde kurulan 9 baraj ile nehir stasünü bir bütün olarak kaybetti. Nehir üzerinde kurulan en büyük barajlardan biri olan Ilısu Veysel Eroğlu Barajı nedeniyle 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf su altında bırakıldı. Nehir üzerinde 10 baraj Ilısu bendinin aşağısına son kanyona inşaa edilecek. Güçlükonak ile Cizre arasında inşa edilecek barajın üç yıl içinde tamamlanması hedefleniyor. Baraj tarihi alanları su altında bırakacak ve ekolojik tahribata yol açacak.  


Mezopotamya Ajansı'ndan Mahmut Altıntaş'ın haberine göre projeyle ilgili sanal medyada paylaşım yapan AKP Milletvekilli Arslan Tatar, ihalenin gerçekleştirildiğini belirterek, “Yapım işine en kısa sürede başlayıp, 3 yıl içinde tamamlanması ve enerji üretimine başlanması hedeflenmektedir” diye belirtti. 
 
24 Mayıs 2013 tarihinde ihalesi yapılan proje, daha sonra çeşitli anlaşmazlıklar nedeniyle iptal edildi. Dicle Nehri üzerine kurulması planlanan barajın, Ilısu Barajı’ndan sonra ikinci büyük baraj olacağı belirtiliyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nün ortak projesi olan baraj için 29 Nisan 2019’da Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) izni verildi. Qesirk (Kasrik) Beldesi ile beldeye bağlı Misûriyê köyünün alt tarafında planlanan projenin hayata geçirilmesi durumunda yerleşim yerleri, tarım ve tarihi alanların yanı sıra birçok canlı türü de yok olacak. Öte yandan su ihtiyacı Dicle Nehri’nden karşılanan Federe Kurdistan Bölgesi ve Irak da barajın tamamlanmasıyla büyük bir su kriziyle karşı karşıya kalacak.

Gutiler döneminde inşa edildiği tahmin edilen Mahmûd Xan Köprüsü sular altında kalacak yapılar arasında yer alıyor. 2011 yılında selden etkilenen köprü, yeniden inşa edilmişti.


Gabar ve Cûdî dağlarını birbirinden ayıran, “Krallar Geçidi” olarak bilinen, kimilerine göre Guti imparatorunun kabartması, kimilerine göre ise Part süvarisinin rölyefi de sulara gömülecek. Bölge sakinlerinin Bûk û Zava (Gelin ve Damat Heykeli) olarak adlandırdığı rölyef, her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği tarihi yerlerden birisi. 
 
EKOLOJİ ÖRGÜTLERİ VE KURUMLARA ÇAĞRI 
 
Belde sakinlerinden Abdullah Kültür, barajın uzun yıllardır gündemde olduğunu belirterek, yapıldığı takdirde bölgedeki insanların göç etmek zorunda kalacağını söyledi. Kültür, “Baraj yapılmasını istemiyoruz. Topraklarımız, ekin alanımız ve tarihimiz, ekoloji yok olacak. Qesirk tarihi bir yer aynı zamanda. Çağrımız; ekoloji örgütleri ve demokratik kurumların buna karşı durmalarıdır. Baraj yapıldığı takdirde 3 mahalle sular altında kalacak ve insanlar metropollere göç etmek zorunda kalacak” diye belirtti. 
 
BİR TARİH YOK OLACAK 
 
Mehmet Kültür de, barajla birlikte bir tarihin sulara gömüleceğini hatırlattı. Baraj istemediklerini vurgulayan Kültür, şöyle devam etti: “Burada yaşayanlar baraj istemiyor. Herkes karşı. Tarım ve hayvancılıkla geçimimizi sağlıyoruz. Baraj yapıldığı takdirde ekin yapacağımız alan kalmayacak. Hem ekolojimiz yok olacak hem de geçim kaynaklarımız elimizden alınmış olacak. İki ay önce avukatlar gelip topraklarımızı kontrol etti. Projenin tamamen iptal edilmesini istiyoruz. Pira Xan Mahmut (Mahmut Han köprüsü), Kela Mercana Reş, Bûk û Zawa (Gelin ve damat heykeli) gibi birçok tarihi yapı sular altında kalacak. Herkese çağrımız; baraj yapımına karşı tepkilerini ortaya koysunlar.” 

Kaynak: Ma