Beştaş: Kürtlere düşmanlığın geldiği zirve noktalarından biri işte kayyım uygulamasıdır

Fotoğraf: MA

Asopress - İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından Beyoğlu'nda bulunan Şişhane Meydanı’nda Hakkari'ye atanan kayyıma karşı başlatılan nöbet eylemi 20’inci gününe girdi. Bugün düzenlenen eyleme çok sayıda siyasi parti, sendika, kurum ve kuruluş temsilcisi katılarak dayanışma gösterdi. Birçok kişinin “Kayyım defol” yazılı tişörtü giydiği eylemde, “Taksim, Hakkari bizim 1 Mayıs’a özgürlük kayyum defol” pankartı da açıldı. Eylemde sık sık “Biji berxwedana Colemêrg”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Direne direne kazanacağız”, “Her yer Hakkari her yer direniş”, “Kayyım gidecek, biz kalacağız”, “Direne direne kazanacağız”, “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı.
 
Nöbet eyleminde DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş da katılarak bir konuşma yaptı. Beştaş “Hakikaten bu ülkede Kürtler vatandaş değil mi?” sorusunu sorarak konuşmasını başlattı. İktidarın Kürtlerin seçme ve seçilme hakkını gasp ettiğini savunan Beştaş, “Kürtlere düşmanlığın geldiği zirve noktalarından biri işte kayyım uygulamasıdır. AKP darbeci bir partidir. Darbeci bir iktidarla karşı karşıyayız ve ancak bir arada durarak yenebiliriz. Kuzey ve Doğu Suriye başta olmak üzere dünyanın her yerinde bu düşmanlıkla iktidarlarını sürdürüyorlar” dedi.
 
 
Türkiye'de anayasanın yürürlükten kalktığına dikkat çeken Beştaş, kadın cinayetlerine dikkat çekti. Beştaş, “Kadın kırımı yaşanıyor. Kadınlar, en yakınlarının, eşlerinin, kardeşlerinin, babalarının şiddetiyle yaşamdan koparılıyor. Peki iş dünyası nasıl? Evet, iş cinayetleri de aynı oranda maalesef devam ediyor. Gün geçmiyor ki işçi cinayetlerini okumayalım. İktidar tam da bu manzarayı kapatmak için Kürt düşmanlığını yükseltiyor. İçeride, dışarıda, dünyanın her yerinde Kürtlere düşmanlığı temel pusulası haline getirmiş. Çünkü bu ülkede halkların bir arada eşit ve kardeşçe yaşaması onun iktidarını tehdit ediyor, can damarlarını kesiyor” diye konuştu.
 

Kayyımlara karşı direnmekten başka seçeneklerinin olmadığını ifade eden Beştaş, sözlerine şöyle devam etti: ”Seçtiğimiz belediye başkanlarının görevden alınmaması, kayyım atanmasının engellenmesi için direnmek zorunda kalıyoruz. Bundan daha korkunç bir şey olabilir mi? Suçu ne? Belediye başkanlığı yapmak. İddia etmiyorum, biliyorum ve inanıyorum; eğer Mehmet Sıddık Atış Belediye Eş Başkanı seçilmeseydi ceza almayacaktı. Büyük bir olasılıkla beraat edecekti ya da zaman aşımına uğrayacaktı. On beş yıldır bekleyen soruşturma. Ve öyle bir aceleleri vardı ki Sıddık Atış başkanımızın karar duruşmasını bile bekleyemediler. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve ilgili iktidar yöneticileri büyük açıklamalarla kararı verdiler. Hakimlere ne gerek var? Mahkemeye ne gerek var? Yargılamaya ne gerek var? Sayfalarca suç dizdiler alt alta. Neymiş? Hakkari Belediye Eş Başkanı suçluymuş. Asıl suçlu onlar. Halkın iradesine göz koyanlar, tam da el koyanlardır.”
 

Beştaş'ın ardından konuşan Gazeteci Ercüment Akdeniz,  kayyım politikalarına karşı olduklarını vurgulayarak “Bu yüzden kayyım politikalarının son bulmasını istiyoruz. Ve bu yüzden ben de sizlerle birlikte 29 Haziran'da İstanbul Kartal mitinginde olacağım. Bu sadece Hakkari veya Van'ın meselesi değil, İstanbul'un, Ankara'nın, Tekirdağ'ın da meselesidir. Bütün memleket birleşirse kayyımlar gider, halk kazanır” çağrısı yaptı.
 

Haber Merkezi