‘Akrabası tüm gün kapıda bekledi, ancak Kasım Alpsoy girdiği o binadan bir daha çıkamadı’

Fotoğraf: Sosyal Medya

 

Asopress - Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle bu hafta da Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 998'inci haftasında ellerinde karanfil ve kayıp yakınlarının fotoğraflarını taşıdı.

Cumartesi Anneleri eylemlerinin 998’inci haftasında karanfillerini buluşma mekanları olan Galatasaray Lisesinin önünde Halil Alpsoy ve Kasım Alpsoy için bıraktı.

Bu haftaki basın açıklamasını İHD İstanbul Şubesi Kayıplar Komisyonu'nu üyesi Sebla Arcan okudu.

Açıklamada, "37 yaşındaki Halil Alpsoy, 12 Mayıs 1994 gecesi eşi ve 40 günlük bebeğiyle birlikte akraba ziyaretinden dönüyordu. İstanbul Kanarya’daki evinin önünde bekleyen polisler tarafından gözaltına alındı. Eşi itiraz edip bağırıp yardım istediğinde, kimliklerini gösteren polisler, “Merak etme. Karakola kadar götürüyoruz. Yarım saat sonra gelir.” dediler. Beyaz Toros araçla götürülen Halil Alpsoy bir daha evine dönemedi.

 

18 gün sonra, Halil Alpsoy'un işkenceden tanınmaz hale gelmiş bedeni, İstanbul’a 530 km uzaklıktaki Kırıkkale’de ormanlık bir alanda bulundu. Üzerinde kimliğini belirlemeye yarayacak hiçbir şey yoktu. Halil’in gözaltındayken ceketinin astarına gizlice yazdığı anlaşılan evinin telefon numarası, onun cansız bedeninin bulunmasını sağlamıştı. Kardeşleri, tanınmaz hale gelmiş Halil’i, elindeki çocukluktan kalma izden teşhis edebildi.

18 Mayıs 1994 günü sabaha karşı polisler, amcasının oğlu Kasım Alpsoy’un Adana’daki evine baskın yaptı. Uzun menzilli silah taşıyan çelik yelekli, maskeli polisler, 30 yaşındaki Kasım Alpsoy’u gözaltına aldı. Seyhan İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürülen Alpsoy, burada içinde istihbaratçıların da bulunduğu bir ekip tarafından sorgulandı.

 

Gözaltına alındığı günün akşamı Kasım Alpsoy’u serbest bırakıp kimliğine el koydular. “Yarın gel. Kimliğini al!” dediler. Eve döndüğünde işkenceden perişan haldeydi. Ertesi gün, kimliğini almak üzere bir akrabasıyla birlikte Seyhan İlçe Jandarma Komutanlığı’na gitti. Akrabası tüm gün kapıda bekledi, ancak Kasım Alpsoy girdiği o binadan bir daha çıkamadı" denildi.

Gözaltında kaybedilen Halil Alpsoy'un eşi Fikriye Alpsoy, “Ben ölene kadar kocamı alıp götüren polislerin yüzünü unutmayacağım. Ben ne kadar çektiysem çocuklarım da o kadar çekti. Çocuklarım kapının ardına yastıklar koyuyorlardı. Dedim 'Niye böyle yapıyorsunuz, kaldırın onları'. Bana 'Seni de alıp götüremesinler diye' dediler. Ben olmasam bile torunlarım adalet aramaya devam edecek” dedi.